Vous avez cherché: that means that (Anglais - Turc)

recall that idempotent means that and .
bu idempotent demektir hatırlayın ve .

that means that line is not out there.
bu demek ki bu hat dışarıda bir yerde değil.

of course that means that architecture is political.
elbette bu demek ki mimari politiktir.

this means that html code after / /?
'c' tipi yorumları birbirlerinin içine geçirmemeye dikkat edin, bu durum özellikle büyük blokları yorum içine alırken gerçekleşebilir.

that means that about 5,000 people will be let go.
bu da yaklaşık 5 bin kişinin işini kaybetmesi anlamına geliyor.

and that means that your microbial hitchhikers are moving with you.
demek oluyor ki, otostopçu mikroplarımız da bizimle birlikte seyahat ediyor.

it means that i pay only for what i need.
bunun anlamı, ihtiyacım ne kadarsa o kadar ödüyorum.

that means that it is the numbers that control the form, not me.
bu şu demek oluyor, şekli kontrol eden rakamlar, ben değilim.

that means that a fresnel diffraction pattern can have a dark center.
bu fresnel kırınım deseninin karanlık bir merkezi olabileceği anlamına gelir.

it resembles a tobacco picture. it means that.
tütün resmini andırıyor, onu demek istiyor.

that means that africans have been accumulating this mutational diversity for longer.
bu şu anlama geliyor afrikalılar bu mutasyonel çeşitliliği daha uzun zamandır gerçekleştiriyorlar.

that means that it's possible to map out the activity of the brain.
bu demek oluyor ki, beyin faaliyetlerinin haritasını çıkarabiliriz.

and that means that a transistor corresponds to about 12 ion channels in parallel.
bu da, bir transistörün, 12 paralel iyon kanalına denk geldiği anlamına geliyor.

and that means that every medium is right next door to every other medium.
bu da, bütün farklı medyaların, diğer medyalarla kapı komşusu olması anlamına geliyor.

that means that in the coming weeks and months, we can be arrested and punished.
bu da, önümüzdeki haftalar ve aylarda tutuklanabileceğimiz ve cezalandırılabileceğimiz anlamına geliyor.

and that means that the online criminals can actually afford to invest into their attacks.
ve bu online suçluların aslında saldırılarına yatırım yapabilecekleri anlamına geliyor.

"this means that freedom of expression is under attack."
rapor, "bu da, ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı bulunduğu anlamına geliyor," diye devam ediyor.

ellipsis (...) means that the previous element can be repeated.
Üç nokta (...), önceki öğenin tekrar edilebilir olduğu anlamına gelir.

that means that i'm one of your subjects to become a 1,000-year-old?
bunun anlamı 1000 yaşında olmak için sizin kurbanlarınızdan biri mi olmalıyım?

that means that all of you who just shook hands are biochemically primed to like and want to help each other.
bu demek oluyor ki şu an birbiriyle el sıkışan sizler biyokimyasal olarak birbirinizden daha çok hoşlanmak ve birbirinize yardım etmek üzere yönlendirildiniz.