Vous avez cherché: that was a blast, wasn't it (Anglais - Turc)

the card you drew was a red, wasn't it?
Çektiğin kart bir kırmızıydı, değil mi?

that was a lie.
o bir yalandı.

that was a good day.
İyi bir gündü.

so that was a discovery.
bu bir keşiti.

tell me that was a joke!
bana bunun bir şaka olduğunu söyle!

that was a beautiful speech.
güzel bir konuşmaydı.

that was a month of my life.
hayatımın bir ayını aldı.

nt: yes, that was a big mistake.
nt: evet, bu büyük bir hataydı.

so that was a sort of a success.
yani bir hayli başarılıydı.

i don't think that was a wise decision.
onun akıllıca bir karar olduğunu sanmıyorum.

i thought that was a wonderful thought.
bence bu müthiş bir düşünce.

that was a nation which has passed on.
geçmişteki bir toplum bu!

verily that! that was a trial manifest.
"bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta kendisiydi."

i thought that was a really, really nice example.
ben, bunun gerçekten de çok iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum.

and it was a technology that was inevitable.
kaçınılmaz bir teknolojiydi.

the phenomenon caused a blast that was reportedly observed throughout the southern part of the country.
olay, ülkenin bütün güney bölgesi tarafından görülebilen bir patlamaya yol açtı.