Vous avez cherché: truly i can't remember (Anglais - Turc)

i can't remember.
ben hatırlayamıyorum.

i can't remember why.
sebebini hatırlayamıyorum.

i can't remember her name.
adını hatırlayamadım.

i can't remember his explanation.
onun açıklamasını hatırlayamıyorum.

i can't remember how to do it.
onu nasıl yapacağımı hatırlayamıyorum.

i can't remember how to go there.
oraya nasıl gideceğimi hatırlayamıyorum.

i can't remember anything from last night.
dün geceden bir şey hatırlayamıyorum.

i can't remember exactly where tom lives.
tom'un nerede yaşadığını tam olarak hatırlayamıyorum.

i can't remember how to say "thank you" in german.
almanca'da nasıl "teşekkürler" dendiğini hatırlayamıyorum.

i can't remember the meaning of the word that i looked up yesterday.
dün sözlükte baktığım kelimenin anlamını hatırlamıyorum.

google. i can't remember my phone number, i'll just ask google.
google. telefon numaramı hatırlayamıyorum, hemen google'a soracağım.

then truly i should be in error manifest.
"bu durumda ben elbette ki açık bir sapıklığın içine düşerim."

he said, 'truly i am a detester of what you do.
(lut) dedi: "ben sizin bu işinize, (kadınları bırakıp erkeklere gidişinize) kızanlardanım."

he said: 'truly, i am a detester of what you do'
dedi ki, "ben, bu davranışınızı iğrenç buluyorum."

truly, i have come to you with a manifest authority.
ben size apaçık bir delil getiriyorum.

truly, i have been of the wrong-doers."
doğrusu kendime zulmettim, yazık ettim. affını bekliyorum rabbim!”

truly, i am to you of those who give sincere advice."
ben sana öğüt verenlerdenim."

truly, i have turned to you and, truly, i submit to you."
ben sana döndüm. ve elbette ki ben müslümanlardanım.

(remember) when your lord said to the angels: "truly, i am going to create man from clay".
bir vakit rabbin meleklere: “ben,” dedi, “çamurdan bir beşer yaratacağım.”