Vous avez cherché: unjust (Anglais - Turc)

unjust
haksız

it was unjust.
adaletsizdi.

(o ye unjust!)
(ey inkarcılar!)

they were all unjust.
bunların tümü zulme sapanlardı.

we have been unjust".
"gerçekten biz, zalimmişiz."

for we are never unjust.
biz hiçbir zaman zalim olmadık.

we have been unjust people."
doğrusu biz haksızdık" derler.

thus do we punish the unjust.
biz zalimleri işte böyle cezalandırırız.

that were indeed an unjust division.
eğer böyleyse, bu, çarpık bir paylaşma.

indeed, he was unjust and ignorant.
ancak onu insan yüklendi; o zalim ve cahil olmuştu.

exclude me from the unjust people".
"rabbim, beni o zalim toplum içinde bırakma."

truly man is very unjust, very ungrateful.
(doğrusu) insan çok haksızlık edendir, çok nankördür!

to admonish them. we have never been unjust.
bu bir uyarı ve mesajdır; çünkü biz haksızlık etmeyiz.

verily man is highly unjust, exceedingly ungrateful.
İnsanoğlu gerçekten çok zalimdir, çok nankördür.

the unjust have always rejected god's revelations.
[35,8; 26,3] {km, hezekiel 3,7}