Vous avez cherché: uplifting (Anglais - Turc)

it feels somehow uplifting.
canlandırıcı bir his yaratıyor.

it would make a very uplifting world.
Çok cezbedici bir dünya olurdu.

and when i read it it was one of the most uplifting moments of my life.
ve okuduğumda hayatımın en mutluluk verici anlarından biriydi.

chronologically, the major subgenres are classic trance, acid trance, progressive trance, uplifting trance, and hard trance.
== popüler trance ==trance müziği; yetenekli trance müziği djleri, prodüktörleri ve büyük yapım şirketleri sayesinde popüler olmaya başlamıştır.

the film also won for john williams's uplifting score, as well as art direction, costume design, film editing, and sound.
film ayrıca john williams'ın puan'ının yanı sıra, sanat yönetmenliği, kostüm tasarımı, film düzenleme ve en iyi ses için ödül kazandı.

now, one of the things that i found most uplifting about all of this stuff that's happened around the book since it came out, is the reaction to it.
Şimdi, kitabın piyasaya çıkmasından bu yana etrafında dönenlerden en rahatlatıcısı, verilen reaksiyondur.

in 1994, after three months of covering the south african election, i saw the inauguration of nelson mandela, and it was the most uplifting thing i've ever seen.
1994'te , güney afrika seçimlerini izledikten üç ay sonra, nelson mandela'nın yemin törenini gördüm, ve şimdiye kadar yaşadığım en ilham verici olay buydu.

in this uplifting talk, katherine fulton sketches the new future of philanthropy -- one where collaboration and innovation allow regular people to do big things, even when money is scarce. giving five practical examples of crowd-driven philanthropy, she calls for a new generation of citizen leaders.
bu dikkat çekici konuşmada, katherine fulton hayırseverliğin yeni geleceğinin hatlarını çizmektedir --az parayla da olsa da işbirliği ve yeniliklerin sıradan insanlara büyük işler yapma imkanı sağlayacağı gelecek. kitleleri yönlendiren hayırseverliğin beş farklı pratik örneklerini sunarak, halk liderlerinin yeni nesline seslenmektedir.