Vous avez cherché: vital (Anglais - Turc)

vital
hayati

kand vital
kand hayati

vital statistics
hayat istatistikleri

vital signs:
vital bulgular:

communication is vital
İletişim hayati önem taşır

now reusing is vital.
Şimdi onu tekrar kullanmak hayati.

that space is not vital.
bu alan çok da önemli değil.

exercise is vital for a dog.
egzersiz, bir köpek için çok önemlidir.

education is vital for this community.
eğitim, bu toplum için hayati önem taşıyor.

the materials used are of vital importance.
kullanilan malzemeler hayatİ Önem taŞidiĞi haİzdİr.

"they could again play a vital role.
tsardanidis, "yine hayati bir rol oynayabilirler.

caen was a vital objective for several reasons.
caen, birkaç sebep için hayati bir amaçtı.

the blue nile is vital to the livelihood of egypt.
mavi nil mısır'ın geçimi için hayati önem taşımaktadır.

they're quite vital places, these communities.
bu bölgeler oldukça yaşamsal yerler.

good nutrition is vital for an infant's growth.
İyi beslenme bir bebeğin büyümesi için hayati önem taşımaktadır.

as such, they are vital for many important cellular processes.
bu bakımdan pek çok önemli hücresel süreçte hayatî bir konuma sahiptirler.

but by continuous monitoring, it captures all that vital information.
ama sürekli takip ile hayati verilerin tamamını izlemek mümkün.

ask: "of all things what is most vital as evidence?"
"Şahit olarak hangi şey daha büyüktür" de.

a new ebrd loan completes the financing needs for a vital artery.
yeni bir ebrd kredisiyle, hayati arterlerden biri için gereken finansman tamamlandı.

and vital-signs monitoring to prevent sudden cardiac death.
ani kalp durması için ise hayati verileri izleyen bir monitor.