Vous avez cherché: vulnerable to (Anglais - Turc)

but kids are more vulnerable to brain injury.
ama cocuklar beyin sarsintilari konusunda daha kirilganlar.

report: turkey most vulnerable to eurozone shocks
s&p: türkiye, avro bölgesi'ndeki şoklara karşı en savunmasız ülke

many of the countries that are most vulnerable to climate change are
İklim değişikliğine karşı en hassas durumda olan ülkelerden birçoğu

because of this, it is vulnerable to a variety of attacks.
bu dosyları yaratmak için touch komutu kullanılabilir.

street children of bangladesh vulnerable to abuse · global voices
bangladeş'in sokak Çocukları kötüye kullanılmaya karşı savunmasız

consequently, the koala is vulnerable to the effects of climate change.
İklim değişikliğinin etkilerine karşı da savunmasız durumdadırlar.

poor construction and infrastructure make turkey vulnerable to earthquakes. [reuters]
dayanıksız inşaatlar ve zayıf altyapı, türkiye’yi depremlere karşı daha kırılgan hale getiriyor. [reuters]

these female street children are especially vulnerable to abuse and exploitation.
Özellikle kız sokak çocukları, taciz ve istismarlara karşı çok savunmasız durumda.

why are you making yourself vulnerable to what is often a hostile world?"
...neden kendini düşmanca bir dünyada... ...savunmasız bırakıyorsun?" diye sorun...

commodity exporters are also vulnerable to sharper than expected declines in commodity prices.
emtia ihracatçıları da emtia fiyatlarında beklenenden daha kesin düşüşler karşısında kırılgan bir durumdadır.

it makes them vulnerable to shocks and distorts their macro-economic indicators.
bunları şoklara karşı savunmasız hale getiriyor ve makroekonomik göstergeleri bozuyor.

because of their small size, they are vulnerable to insect-eating birds and animals.
boyutları küçük olduğu için böcek-yiyen kuşlar ve hayvanlara karşı korunmasızdırlar.

and alpine pastures and meadows. agriculture in these areas is usually extensive and vulnerable to change.
yüksek doğa değerine sahip tarım arazileri genellikle zayıf ekonomi ve nüfusun azalmasına bağlı olarak ciddi baskı altındadır.

living standards could fall sharply if the situation worsens, making the country vulnerable to external shocks.
durum kötüleşirse, yaşam standartları ciddi biçimde azalarak ülkeyi dış şoklara duyarlı hale getirebilir.

some observers say this voting method is vulnerable to misuse by either entity for blocking parliamentary decisions it dislikes.
bazı gözlemciler bu oylama yönteminin taraflardan herhangi biri tarafından beğenmediği meclis kararlarını engellemek üzere kötüye kullanılmaya açık olduğu görüşündeler.

"we assess turkey as being the most vulnerable to sudden financial account outflows and external refinancing risks.
"türkiye'yi, ani finansman hesabı çıkışları ve dış borç temdidi risklerine karşı en kırılgan ülke olarak değerlendiriyoruz.

===phishing===some observers have suggested that openid has security weaknesses and may prove vulnerable to phishing attacks.
== criticism ==some observers have suggested that openid has security weaknesses and may prove vulnerable to phishing attacks.

he begins by explaining how science works through the testing of hypotheses that are framed to be vulnerable to disproof, and then he goes on.
önce bilimin yanlışlanabilir hipotezleri sınayarak nasıl işlediğinden bahseder ve şöyle devam eder.

an additional consideration in striving to prevent or delay the onset of initiation into cannabis use is the fact that adolescents are more vulnerable to cannabis toxicity.
sevk uygulamaları ülkeler arasında farklılık gösterdiğinden, esrar kullanımı için tedavi görenlerin farklı klinik özelliklerini belgelendirmek üzere çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

"these factors resulted in bosnia being vulnerable to exploitation as a potential staging ground for terrorist operations in europe."
“bu etkenler bosna’yı, avrupa’daki terör eylemleri için bir hazırlık noktası olarak kullanılma olasılığına karşı savunmasız kıldı.”