Vous avez cherché: wickedness (Anglais - Turc)

and persisted obstinately in wickedness supreme!
büyük günahı işlemekte direnir dururlardı.

a thunderbolt struck them for their wickedness.
bunun üzerine zulümlerinden ötürü kendilerini yıldırım çarpmıştı.

and inspired it with its wickedness and its righteousness.
ardından da ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene ki,

can they have any success (in their wickedness)?
buna rağmen onlar mı üstün gelecek?

stay away from wickedness, idols, and false words.
artık o pis putlardan ve yalan sözden kaçının.

the storm of lightning seized them for their wickedness.
böyle sınırı aşmalarından ötürü onları yıldırım çarptı.

and inspired it with the wickedness thereof and the piety thereof,
ardından da ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene ki,

my lips shall not speak wickedness, nor my tongue utter deceit.
dilimden yalan dökülmeyecek.

treasures of wickedness profit nothing: but righteousness delivereth from death.
ama doğruluk ölümden kurtarır.