Vous avez cherché: you are be busy (Anglais - Turc)

you are
rica ederim kardesim

you will be busy tomorrow.
yarın meşgul olacaksın.

you are weak
orospu çocuğu

you are good.
sen iyisin.

you are here:
buradasınız:

when will you be busy tomorrow?
yarın ne zaman meşgul olacaksın?

you are stupid
you are stupid

you are disgusting.
İğrençsin.

you are turkish?
sen turk musun

when will he be busy?
o ne zaman meşgul olacak?

he will be busy tomorrow.
o, yarın meşgul olacak.

he'll be busy tomorrow.
o, yarın meşgul olacak.

anyway, i know you must be busy, so let me go.
her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.

tom seems to always be busy.
tom her zaman meşgul gibi görünüyor.

my father will not be busy tomorrow.
babam yarın meşgul olmayacak.

i emailed tom and told him i'd be busy next week.
tom'a e-posta gönderdim ve ona gelecek hafta meşgul olacağımı söyledim.

indeed, the people of paradise will be busy enjoying themselves:
amma bugün cennetlikler, zevk ve eğlence içindedirler...

verily, the dwellers of the paradise, that day, will be busy in joyful things.
amma bugün cennetlikler, zevk ve eğlence içindedirler...

- yp employees follows their assigned duties on daily basis, are be informed about the correspondences and performs the required procedures.
- yp Çalışanları, kendilerine atanmış olan görevleri günlük olarak takip ederek, yazışmalardan haberdar olurlar ve gereken işlemleri yaparlar.