Vous avez cherché: èinio (Croate - Turc)

bog je pak èinio èudesa nesvakidašnja po rukama pavlovima
tanrı, pavlusun eliyle olağanüstü mucizeler yaratıyordu.

samo neka se sjeæamo siromaha, što sam revno i èinio.
ancak yoksulları anımsamamızı istediler. zaten ben de bunu yapmaya gayret ediyordum.

Èinio je zlo, jer nije pregnuo srcem da traži jahvu.
rehavam rabbe yönelmeye yürekten kararlı olmadığı için kötülük yaptı.

to što je èinio uvrijedilo je jahvu, pa i njega pogubi.
bu yaptığı rabbin gözünde kötüydü. bu yüzden rab onu da öldürdü.

Èinio je što je pravo u jahvinim oèima, ali ne svim srcem.
amatsya rabbin gözünde doğru olanı yaptıysa da bütün yüreğiyle yapmadı.

ako si ludovao oholeæi se ili to svjesno èinio, stavi ruku na usta.
dur ve düşün!

ali je omri èinio zlo u oèima jahvinim i bio je gori od svojih prethodnika.
rabbin gözünde kötü olanı yapan omri, kendisinden önceki bütün krallardan daha çok kötülük yaptı.

joaš je èinio što je pravo u jahvinim oèima dok je bio živ sveæenik jojada.
yoaş kâhin yehoyada yaşadığı sürece rabbin gözünde doğru olanı yaptı.

ahab, sin omrijev, èinio je u oèima jahvinim više zla od svih svojih prethodnika.
rabbin gözünde kötü olanı yapan omri oğlu ahav, kendisinden önceki bütün krallardan daha çok kötülük yaptı.

mnoštvo je jednodušno prihvaæalo što je filip govorio slušajuæi ga i gledajuæi znamenja koja je èinio.
filipusu dinleyen ve gerçekleştirdiği belirtileri gören kalabalıklar, hep birlikte onun söylediklerine kulak verdiler.

joaš je èinio što je pravo u oèima jahve svega svog vijeka jer ga je pouèavao sveæenik jojada.
ancak alışılagelen tapınma yerleri henüz kaldırılmamıştı ve halk oralarda hâlâ kurban kesip buhur yakıyordu. eklenmiştir.

Èinio je zlo u oèima jahvinim i hodio je putem jeroboama i njegovih grijeha kojima je zavodio izraelce.
baaşa, rab'bin gözünde kötü olanı yaptı. yarovam'ın yolunu izledi ve onun İsrail'i sürüklediği günahlara katıldı.

dok je boravio u jeruzalemu o blagdanu pashe, mnogi povjerovaše u njegovo ime promatrajuæi znamenja koja je èinio.
fısıh bayramında İsanın yeruşalimde bulunduğu sırada gerçekleştirdiği belirtileri gören birçokları onun adına iman ettiler.

ne uviðam li, ti me sad pouèi, i ako sam kad nepravdu èinio, ubuduæe ja èiniti je neæu!'
haksızlık ettimse, bir daha etmem?›

sav je narod to èuo, i bilo mu je po volji, kao što je narod i sve drugo odobravao što god je kralj èinio.
herkes bunu benimsedi ve kralın yaptığı her şeyden hoşnut oldukları gibi, bundan da hoşnut oldular.

a ako se bezbožnik odvrati od svoje bezbožnosti što je bijaše èinio, pa stane vršiti moj zakon i pravdu, živjet æe i neæe umrijeti.
ama kötü kişi, yaptığı kötülükten döner, adil ve doğru olanı yaparsa, canını kurtaracaktır.

jer je david èinio sve što je pravo u oèima jahvinim i za svega svoga života nije odstupio ni od èega što mu je zapovjedio, osim onog što je uèinio uriji hetitu.
Çünkü rabbin gözünde doğru olanı yapan davut, hititli uriya olayı dışında, yaşamı boyunca rabbin buyruklarının hiçbirinden sapmamıştı.

a ezekiel æe vam biti primjer: uèinit æete sve što je i on èinio. kad se to zbude, spoznat æete da sam ja jahve!'
hezekiel sizin için bir belirti olacak; o ne yaptıysa, siz de aynısını yapacaksınız. bunlar olunca, benim egemen rab olduğumu anlayacaksınız.› ‹‹İnsanların››.

"zato što je judejski kralj manaše èinio te gnusobe, zato što je uèinio više zla nego što su prije njega radili amorejci i što je zaveo judejce svojim idolima,
‹‹yahuda kralı manaşşe bu iğrenç işleri yaptığı, kendisinden önceki amorlulardan daha çok kötülük ettiği, putlar dikerek yahudalıları günaha sürüklediği için İsrailin tanrısı rab, ‹yeruşalimin ve yahudanın başına öyle bir felaket getireceğim ki, duyanların hepsi şaşkına dönecek› diyor,

istrgnuo sam kraljevstvo iz kuæe davidove i dao ga tebi. ali ti nisi bio kao moj sluga david, koji je držao moje zapovijedi i koji me slijedio svim srcem svojim i èinio samo ono što je pravedno u mojim oèima.
krallığı davutun soyundan alıp sana verdim. ama sen buyruklarıma uyan, gözümde yalnız doğru olanı yapan ve bütün yüreğiyle yollarımı izleyen kulum davuta benzemedin.