Vous avez cherché: amanecer (Espagnol - Turc)

amanecer
gün doğuşu

amanecer (azul claro)
daybreak (tan; a�ık mavi)

ofreceréis uno de los corderos al amanecer y el otro cordero lo ofreceréis al atardecer
kuzunun birini sabah, öbürünü akşamüstü sunun.

entonces las naciones andarán en tu luz, y los reyes al resplandor de tu amanecer
krallar üzerine doğan aydınlığa gelecek.

al anochecer, al amanecer y al mediodía oraré y clamaré; y él oirá mi voz
o işitir sesimi.

ciertamente el amanecer es para ellos densa oscuridad, porque conocen los terrores de la densa oscuridad
karanlığın dehşetiyle dostturlar.

del latín « aurum ». su nombre procede de aurora, la diosa del amanecer.
latince' de 'aurum', güneş doğumunu simgeleyen aurora isimli tanrıçadan gelmektedir

al amanecer, jesús se presentó en la playa, aunque los discípulos no se daban cuenta de que era jesús
sabah olurken İsa kıyıda duruyordu. ne var ki öğrenciler, onun İsa olduğunu anlamadılar.

y decidimos respecto a él este asunto: iban a amanecer todos ellos, hasta el último, despedazados.
'Şu halk, sabahleyin yok edilecektir' şeklindeki emri kendisine bildirdik.

porque el reino de los cielos es semejante a un hombre, dueño de un campo, que salió al amanecer a contratar obreros para su viña
‹‹göklerin egemenliği, sabah erkenden bağında çalışacak işçi aramaya çıkan toprak sahibine benzer.

llevaron a jesús de caifás al pretorio. era al amanecer. pero ellos no entraron al pretorio para no contaminarse y para así poder comer la pascua
sabah erkenden yahudi yetkililer İsayı kayafanın yanından alarak vali konağına götürdüler. dinsel kuralları bozmamak ve fısıh yemeğini yiyebilmek için kendileri vali konağına girmediler.

grecia: aumentan los ataques a inmigrantes por parte de los partidarios del neo-nazi "amanecer dorado"
yunanistan: neo-nazi "altın Şafak" göçmenlere saldırıyor

en grecia, el partido neonazi, conocido como amanecer dorado, sacó ventaja de las dificultades económicas del país y se abrió paso durante las recientes elecciones generales.
yunanistan'da altın Şafak diye adladırılan neo-nazi parti ülkenin içinde bulunduğu zorluklardan yararlanarak son seçimlerde oyunu büyük oranda artırdı.

los mineros solo aparecen en la agenda después de que haya explosiones y derrumbes. ¿hay alguien que entienda el amanecer y el cielo azul mejor que ellos?
daha çok grizu patlamaları ve göçüklerle gündeme gelen madenciler.güneşin doğuşunu ve mavi gök yüzünü onlardan daha iyi anlayan var mıdır?

aarón las dispondrá delante de jehovah, fuera del velo del testimonio en el tabernáculo de reunión, continuamente desde el anochecer hasta el amanecer. esto es un estatuto perpetuo, a través de vuestras generaciones
harun kandilleri benim huzurumda, buluşma Çadırında, levha sandığının önündeki perdenin dışında, akşamdan sabaha kadar sürekli yanar biçimde tutacak. kuşaklar boyunca sürekli bir kural olacak bu.

aconteció al tercer día, al amanecer, que hubo truenos y relámpagos, una densa nube sobre el monte, y un fuerte sonido de corneta. y todo el pueblo que estaba en el campamento se estremeció
Üçüncü günün sabahı gök gürledi, şimşekler çaktı. dağın üzerinde koyu bir bulut vardı. derken, çok güçlü bir boru sesi duyuldu. ordugahta herkes titremeye başladı.

"Ésta es la ofrenda que aarón y sus hijos presentarán a jehovah el día en que sean ungidos: la décima parte de un efa de harina fina como ofrenda vegetal perpetua, la mitad al amanecer y la mitad al anochecer
‹‹harun kâhin olarak meshedildiği gün, harunla oğulları tahıl sunusu olarak rabbe yarısı sabah, yarısı akşam olmak üzere, onda bir efa ince un sunacaklar. bu sürekli bir sunu olacak.

partidarios de amanecer dorado portando bengalas en thessaloniki, grecia, el día de las elecciones (6 de mayo) cuando el partido obtuvo un 7% de los votos.
altın Şafak taraftarları 6 mayıs seçim günü selanik'te seçim başarılarını kutlarken. parti oyların %7'sini almıştı.

un grupo de 15 a 20 partidarios de amanecer dorado, el partido político neo-nazi griego que sorprendentemente obtuvo un gran éxito en las pasadas elecciones, atacó a un hombre pakistaní de unos 30 años el 29 de mayo de 2012 en atenas, concretamente en la estación de metro de agios nikolaos, un barrio conocido por su alta población inmigrante.
başarıları kamuoyunu şaşırtan yunan neo-nazi siyasi partisi altın Şafak taraftarı 15-20 genç 29 mayıs 2012 günü atina'da yoğun olarak göçmenlerin yaşadığı bir çevrede bulunan agios nikolaos metro istasyonunda otuz yaşlarında bir pakistanlıya saldırdı.