Vous avez cherché: brotaron (Espagnol - Turc)

y brotaron de ella doce manantiales.
bunun üzerine o taştan on iki pınar fışkırmış, her bölük kendine mahsus pınarı bilmişti.

y brotaron de ella doce manantiales. todos sabían de cuál debían beber.
her topluluk, su içecekleri kaynağı belledi ve onları bulutla gölgelendirdik, onlara kudret helvasıyla bıldırcın kuşu indirdik.

pero he aquí que detrás de ellas brotaron otras siete espigas delgadas y quemadas por el viento del oriente
sonra, cılız ve doğu rüzgarıyla kavrulmuş yedi başak daha bitti.

pero he aquí que detrás de ellas brotaron otras siete espigas, secas, delgadas y quemadas por el viento del oriente
sonra solgun, cılız, doğu rüzgarının kavurduğu yedi başak daha bitti.

cuando el pueblo pidió agua a moisés, inspiramos a éste «¡golpea la roca con tu vara!». y brotaron de ella doce manantiales.
milleti musa'dan su isteyince ona: "asanla taşa vur" diye bildirdik; ondan on iki pınar fışkırdı.

y cuando moisés pidió agua para su pueblo. dijimos: «¡golpea la roca con tu vara!» y brotaron de ella doce manantiales. todos sabían de cuál debían beber. «¡comed y bebed del sustento de alá y no obréis mal en la tierra corrompiendo!»
(yine) hatırlayın; musa kavmi için su aramıştı, o zaman biz ona: "asanı taşa vur" demiştik de ondan on iki pınar fışkırmıştı, böylece herkes içeceği yeri bilmişti. allah'ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın.