Vous avez cherché: vuoksi (Finnois - Turc)

hän teki sen rahan vuoksi.
o, onu para için yaptı.

myöhästyin koulusta onnettomuuden vuoksi.
ben bir kazadan dolayı okula geç kaldım.

myrskyn vuoksi merenkäynti oli kovaa.
fırtınadan dolayı deniz haşindi.

ssl-kättely epäonnistui vientirajoitusten vuoksi
dışa aktarma sınırlamalarından dolayı el sıkışma yapılamadı.

jouduimme keskeyttämään ottelun sateen vuoksi.
yağmur yüzünden oyunu ertelemek zorunda kaldık.

opera palautuu käyttämättömyyden vuoksi sekunnin päästä
opera etkisizlikten dolayı 1 saniye sonra tekrar yüklenecektir

nyt hänellä ei ole mitään minkä vuoksi elää.
onun şimdi uğruna yaşamak için hiçbir şeyi yok.

opera palautuu käyttämättömyyden vuoksi %d sekunnin päästä
opera etkisizlikten dolayı %d saniye sonra tekrar yüklenecektir

teknisen syyn vuoksi tulevia verkkoyhteyksiä ei voitu vastaanottaa.
bu hata, gelen ağ bağlantıları' nın kabul edilmesi esnasında oluşanhayli teknik bir hatadır.

sen vuoksi sekakäyttöön olisi tärkeää kiinnittää huomiota huumetyössä.
bazı deneysel çalışmalar uyuşturucu kullanıcılarına opioid antagonistleri verilmesi olasılığını incelemiştir.

vertailun vuoksi euroopassa myydyn televisiovastaanottimen keskimääräinen arvo on 350 euroa.
gönderilen atıklar ab içinde de artmış olmakla beraber, yine de çok daha düşük bir düzeydedir.

näitä huumeita kutsutaan toisinaan entaktogeeneiksi niiden erikoisten mielialavaikutusten vuoksi.
bu uyuşturucular ruh halini değiştiren çok belirli etkileri nedeniyle, bazen entaktojenler olarak da bilinir.

kannabiksen runsaan käytön suuntauksia on vaikea arvioida tietojen vähyyden vuoksi.
yine de, halkın nispeten büyük bir kısmının esrarı düzenli olarak kullanmasına bağlı olarak, esrar kullanımının yoğun biçimlerinin halk sağlığı üzerindeki genel etkisi önemli olabilir.

muutama maa erottui 1990luvun alussa ja puolivälissä kannabiksen suuren levinneisyyden vuoksi.
1990’ların başında ve ortalarında, birkaç ülke yüksek yaygınlık oranlarıyla öne çıkarken, avrupa’daki norm bugünün standartlarına göre düşük kullanım düzeyleriydi.

ensisijaisesti ekstaasin vuoksi hoitoon hakeutuvien määrä oli merkityksettömän pieni myös vuonna 2007.
genç yetişkin nüfus (15-64 yaşındakiler) arasında yaşam boyu lsd kullanma yaygınlığı sıfırdan %5,2’ye kadar değişmektedir.

3.työntekijöillä on oikeus yleisen järjestyksen tai turvallisuuden taikka kansanterveyden vuoksi perustelluin rajoituksin
3.Çalışanlar, kamu politikası, kamu güvenliği veya kamu sağlığıgerekçeleriy-le oluşan kısıtlamalara tabi olarak, aşağıdaki haklara sahiptirler: a)fiili olarak yapılan iştekliflerini kabul etme hakkı;b)bu amaçla Üye devletlerin topraklarında serbestçe dolaşabilme hakkı;c)istihdam amacıyla, bir Üye Ülkede, o Ülkenin vatandaşlarının istihda-mınıyönlendiren yasa, tüzük veya idari tedbir hükümleriyle uygun olarak ikamet etme hakkı;

alueen poliittisen maantieteen vuoksi useimmat ohjelmista ovat verrattain pieniä ja liittyvät asianomaiseen maahan.
ipa’nın sınır ötesi bileşenin radikal doğasını hafife almak pek mümkün değildir.

leväperäisyyteen ei kuitenkaan ole varaa metamfetamiinin tuotannon suhteellisen helppouden ja sen huomattavan kielteisten kansanterveysvaikutusten vuoksi.
bunun önemli örneklerinden biri ‘spice’ etiketi altında pazarlanan bitkisel karışımlardır.

kummankin tietosarjan tarkkuudessa on kuitenkin yhä toivomisen varaa, minkä vuoksi tähän arvioon on suhtauduttava varauksellisesti.
diğer seçenekler arasında yavaş salınımlı morfin (bulgaristan, avusturya, slovenya) ile kodein (almanya, avusturya, kıbrıs) bulunmaktadır.

akviferien – maanalaisten pohjavesivarastojen – pinta on laskenut 15 metriä vuodesta 2005 liiallisen pumppauksen vuoksi.
yeraltı rezervleri olan akiferlerin seviyesi, aşırı pompalamadan dolayı 2005 yılından beri 15 metre düşmüştür.