Vous avez cherché: merci mon frère (Français - Turc)

merci mon cher
sağol canımm

bonjour mon frère
merhaba abi nasıl gidiyor

aaron, mon frère,
"kardeşim harun'u"

mon frère (ou ma soeur)
kardeşim

mon frère vit à san diego.
erkek kardeşim san diego'da yaşıyor.

elle m'a confondu avec mon frère.
beni erkek kardeşimle karıştırdı.

tellement mignon, merci mon petit chat
Çok şirin, teşekkürler kedicik

mais aaron, mon frère, est plus éloquent que moi.
"ayrıca, kardeşim harun benden daha iyi konuşur.

mon frère gagne moitié moins d'argent que mon père.
erkek kardeşim babamın kazandığının yarısı kadar daha az para kazanıyor.

mon frère a deux ans de plus que moi, mais il mesure trois centimètres de moins.
erkek kardeşim benden iki yaş büyüktür, ama üç santim kısadır.

Ésaü dit: je suis dans l`abondance, mon frère; garde ce qui est à toi.
esav, ‹‹benim yeterince malım var, kardeşim›› dedi, ‹‹senin malın sana kalsın.››

marthe dit à jésus: seigneur, si tu eusses été ici, mon frère ne serait pas mort.
marta İsaya, ‹‹ya rab›› dedi, ‹‹burada olsaydın, kardeşim ölmezdi.

certes, tu es joseph!» - il dit: «je suis joseph, et voici mon frère.
"evet, dedi, ben yûsuf'um.

vous voyez de vos yeux, et mon frère benjamin voit de ses yeux que c`est moi-même qui vous parle.
‹‹hepiniz gözlerinizle görüyorsunuz, kardeşim benyamin, sen de görüyorsun konuşanın gerçekten ben olduğumu.

maintenant, mon fils, écoute ma voix! lève-toi, fuis chez laban, mon frère, à charan;
‹‹beni dinle, oğlum. hemen harrana, kardeşim lavanın yanına kaç.

il mit son cadavre dans le sépulcre, et l`on pleura sur lui, en disant: hélas, mon frère!
cesedi kendi mezarına gömdü. ‹‹ah kardeşim!›› diyerek ardından ağıt yaktılar.

suis-je incapable d'être, comme ce corbeau, à même d'ensevelir le cadavre de mon frère?»
"Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim?"

car, quiconque fait la volonté de mon père qui est dans les cieux, celui-là est mon frère, et ma soeur, et ma mère.
‹‹göklerdeki babam'ın isteğini kim yerine getirirse, kardeşim, kızkardeşim ve annem odur.››

je donnai mes ordres à hanani, mon frère, et à hanania, chef de la citadelle de jérusalem, homme supérieur au grand nombre par sa fidélité et par sa crainte de dieu.
kardeşim hananiyle kale komutanı hananyayı yeruşalime yönetici atadım. hananya güvenilir bir kişiydi. Çoğu insandan daha çok tanrıdan korkardı.

certes, tu es joseph!» - il dit: «je suis joseph, et voici mon frère. certes, allah nous a favorisés.
"ben yusuf'um, bu da kardeşimdir, dedi.