Vous avez cherché: egrederentur (Latin - Turc)

et venientes deprecati sunt eos et educentes rogabant ut egrederentur urbe
gelip özür dilediler. sonra onları dışarı çıkararak kentten ayrılmalarını rica ettiler.

non se poterat ultra cohibere ioseph multis coram adstantibus unde praecepit ut egrederentur cuncti foras et nullus interesset alienus agnitioni mutua
yusuf adamlarının önünde kendini tutamayıp, ‹‹herkesi çıkarın buradan!›› diye bağırdı. kendini kardeşlerine tanıttığında yanında kimse olmasın istiyordu.

in arca autem non est aliud nisi duae tabulae lapideae quas posuerat in ea moses in horeb quando pepigit foedus dominus cum filiis israhel cum egrederentur de terra aegypt
sandığın içinde musanın horev dağında koyduğu iki taş levhadan başka bir şey yoktu. bunlar mısırdan çıkışlarında rabbin İsraillilerle yaptığı antlaşmanın taş levhalarıydı.

congregavit igitur amasias iudam et constituit eos per familias tribunosque et centuriones in universo iuda et beniamin et recensuit a viginti annis sursum invenitque triginta milia iuvenum qui egrederentur ad pugnam et tenerent hastam et clypeu
amatsya yahudalıları topladı. bütün yahudalılarla benyaminlileri boylarına göre binbaşıların ve yüzbaşıların denetimine verdi. yaşları yirmi ve yirminin üstünde olanların sayımını yaptı. savaşa hazır, mızrak ve kalkan kullanabilen üç yüz bin seçme asker olduğunu saptadı.