Vous avez cherché: protinus (Latin - Turc)

protinus
hemen

et protinus relictis retibus secuti sunt eu
onlar da hemen ağlarını bırakıp onun ardından gittiler.

spero autem protinus te videre et os ad os loquemu
yakında seni görmek umudundayım, o zaman yüz yüze konuşuruz. esen kal! arkadaşlar sana selam ederler. sen de oradaki arkadaşlara adlı adınca selam söyle.

et adprehensa ei manu dextera adlevavit eum et protinus consolidatae sunt bases eius et planta
sonra onu sağ elinden kavrayıp kaldırdı. adamın ayakları ve bilekleri o anda sapasağlam oldu.

et protinus egredientes de synagoga venerunt in domum simonis et andreae cum iacobo et iohann
İsa havradan çıkar çıkmaz, yakup ve yuhanna ile birlikte simun ve andreasın evine gitti.

et reddens odientibus se statim ita ut disperdat eos et ultra non differat protinus eis restituens quod merentu
kendisinden nefret edenlere ise üzerlerine yıkım göndererek karşılık verir. rab kendisinden nefret edene karşılık vermekte gecikmeyecek.

cumque introisset statim cum festinatione ad regem petivit dicens volo ut protinus des mihi in disco caput iohannis baptista
kız hemen koşup kralın yanına girdi, ‹‹vaftizci yahyanın başını bir tepsi üzerinde hemen bana vermeni istiyorum›› diyerek dileğini açıkladı.

protinus ergo discesserunt ab illo qui eum torturi erant tribunus quoque timuit postquam rescivit quia civis romanus esset et quia alligasset eu
onu sorguya çekecek olanlar hemen yanından çekilip gittiler. kendisini bağlatan komutan da, onun roma vatandaşı olduğunu anlayınca korktu.

qui primus egressus est rufus erat et totus in morem pellis hispidus vocatumque est nomen eius esau protinus alter egrediens plantam fratris tenebat manu et idcirco appellavit eum iaco
İlk doğan oğlu kıpkırmızı ve tüylüydü; kırmızı bir cüppeyi andırıyordu. adını esav koydular.