Vous avez cherché: kredibilitet (Serbe - Turc)

da li je izgubio i kredibilitet?
peki güvenilirliğinden de bir şeyler kaybetmiş olabilir mi?

oni kažu da se izveštajem potkopava kredibilitet skupštine.
Üyeler, raporun meclisin itibarını sarstığı görüşündeler.

sporo raspoređivanje remeti kredibilitet misije eu, upozorio je kipred.
kipred, yavaş konuşlanmanın ab misyonunun itibarını zedelediği konusunda da uyardı.

beograd se nada da će sporazumi povećati kredibilitet njegovog bezbednosnog sistema.
belgrad, anlaşmaların güvenlik sisteminin itibarını artırmasını umuyor.

ako one bude tako, kredibilitet svih biće doveden u pitanje, rekao je vondra.
vondra, aksi takdirde herkesin itibarının sorgulanacağını belirtti.

do sada je takav sporazum bio važan jer je zemlji pružao veći kredibilitet u inostranstvu.
bugüne dek, böylesi bir anlaşma ülkeyi yurtdışında daha itibarlı yaptığı için önemliydi.

"stvarni problem ... je kredibilitet političkog sistema", rekao je glinos.
glynos, "asıl sorun siyasi sistemin itibarı" dedi.

fatlum sadiku, politički komentator, slaže se da je u opasnosti kredibilitet misije euleks.
siyaset yorumcusu fatlum sadiku da eulex'in itibarının tehlikede olduğuna katılıyor.

albanija nastavlja da gubi kredibilitet u očima značajnih institucija eu i zemalja članica, zaključuje on.
Örgüt başkanı, arnavutluk'un önde gelen ab kurumları ve üye ülkelerin gözünde itibar kaybetmeye devam ettiği sonucuna varıyor.

da bi se it pokazao korisnim moraju biti ispunjeni odgovarajući uslovi ili centralna banka rizikuje da izgubi kredibilitet.
eh'nin faydalı olabilmesi için uygun koşullar sağlanmalıdır; aksi halde merkez bankası güvenilirliğini riske atmış olacaktır.

po povratku na premijersku funkciju, Đukanović uživa možda najveći politički kredibilitet od svih javnih ličnosti u zemlji.
yeniden başbakanlık görevine gelen cukanoviç, belki de ülkede herhangi bir siyasetçinin elde edebileceği en büyük siyasi güvene sahip olmanın avantajını yaşıyor.

ostaje pitanje da li vladina strategija i akcioni plan mogu da utiču na kredibilitet dokumenta i reputaciju crnogorske vlade u briselu.
hükümetin strateji ve eylem planının belgenin inandırıcılığı ve karadağ hükümetinin brüksel'deki itibarını etkileyip etkilemeyeceği sorusu henüz cevaplanmış değil.

piter fejt: s obzirom na njen međunarodni kredibilitet, kosovsku vladu treba da čine političari koji imaju veliki integritet.
pieter feith: kosova hükümeti, uluslararası alandaki itibarını göz önünde bulundurarak, yüksek haysiyete sahip siyasilerden meydana gelmelidir.

hapšenje gotovine povećalo je kredibilitet hrvatske, rekao je on, i pokazalo da su istinite bile tvrdnje zagreba da ispunjava svoje međunarodne obaveze.
başbakan sanader, gotovina’nın yakalanmasının hırvatistan’ın uluslararası yükümlülüklerini yerine getirdiğini kanıtladığını ve ülkenin güvenilirliğini artırdığını belirtiyor.

"ristovski nema kredibilitet da ostane na tom mestu i on treba da bude povučen", rekao je jedan zvaničnik dui.
bir dui yetkilisinin, "ristovski bu mevkide kalmak için itibara sahip değildir ve geri çağrılması gerekmektedir." şeklindeki sözleri kaydedildi.

država je u javnoj politici primorana da razmotri teže iz prošlih vremena, poput potrebe da država bude ta koja obezbeđuje javna dobra da bi povratila moralni kredibilitet izgubljen u korporatnim skandalima.
kamu politikaları; şirket skandallarıyla kaybolan ahlaki temellerin geri kazanılması için, kamu mallarının devlet tarafından sağlanması gerektiği gibi, geçmişe ait tezleri yeniden göz önüne almaya zorlanmıştır.

"međutim, ja još uvek verujem da će biti potrebno neko vreme da rumunska policijska jedinica stekne kredibilitet koji je imala pre ovog događaja".
"rumen polisinin bu olaydan önce sahip olduğu itibarı geri kazanmasının yine de biraz zaman alacağına inanıyorum." dedi.

prema rečima dafne mekardi iz projekta za bliskoistočnu demokratiju (pomed), ankara ne želi da izgubi kredibilitet jer izgleda kao da je preblizu statusu kvo.
orta doğu demokrasi projesi (pomed) yetkilisi daphne mccurdy'e göre ankara, statükoya fazla yakın görünerek güvenilirliğini kaybetmek istemiyor.

"da bi obezbedila kredibilitet u borbi protiv korupcije, tvrdnje koje se pominju u vezi sa tim slučajem moraju odlučno da se istraže", ukazuje su u izveštaju.
raporda, "yolsuzlukla mücadelede güven sağlamak için, bu dava etrafındaki iddiaların üzerine kararlılıkla gidilmelidir." dendi.

premijer bih nikola Špirić rekao je da "oni koji pozivaju na dalje postojanje ohr u bih ne priznaju kredibilitet domaćih institucija". [geti imidžis]
bh başbakanı nikola spiriç, "ytd'nin bh'de kalmaya devam etmesi yönünde çağrıda bulunanlar yerli kurumların güvenilirliğini tanımıyorlar." dedi. [getty images]