Vous avez cherché: nemira (Serbe - Turc)

uzrok nemira još uvek nije poznat.
İsyanın nedeni henüz belli değil.

turci brinu zbog nemira u siriji
türkiye sınırında suriye'deki olaylarla ilgili kaygılar var

eksplozija dovela do eskalacija nemira u mitrovici
mitrovica'da meydana gelen patlama gerginliği artırdı

komesar un policije na kosovu podneo ostavku zbog nemira
kosova'nın bm polis komiseri isyan olayları üzerine istifa etti

talin je optužio moskvu za organizovanje i sponzorisanje nemira.
tallinn moskova'yı ayaklanmayı düzenlemek ve desteklemekle suçladı.

barikade su podignute prošlog marta posle etničkih nemira u mitrovici.
barikatlar geçen mart ayında mitrovica'da yaşanan etnik isyan olayları sonrasında kurulmuştu.

bolje smo obučeni za kontrolu masa i nemira, što je glavna pretnja.
başlıca tehdit olan kalabalık ve ayaklanma kontrolüne karşı daha iyi eğitimli durumdayız.

jeničević se nada da više neće biti nemira i da će se bezbednosni uslovi poboljšati.
jevineviç başka isyan olmamasını ve güvenliğin iyileşmesini umuyor.

na stotine kuća i verskih objekata oštećeno ili uništeno tokom nemira širom pokrajine.
Çatışmalar sırasında yüzlerce konut ve düzinelerce dini eser tahrip oldu.

zbog nemira u okruženju, turska bi mogla da izgleda kao bezbedno mesto za ulaganja.
bölgedeki karışıklık, türkiye'yi yatırım için güvenli bir yer olarak gösteriyor.

analitičari kažu da terorizam u grčkoj vuče korene iz socijalnih nemira i političke situacije u tom periodu.
analistler, yunanistan'daki terörün köklerinin, zamanında yaşanmış toplumsal huzursuzluk ve siyasi duruma dayandığını söylüyorlar.

grupe takođe deluju u južnoj srbiji, gde su izvele organizovane napade usmerene na podsticanje nemira.
gruplar, kargaşa çıkarma amaçlı organize saldırılar düzenledikleri güney sırbistan'da da faaliyet gösteriyorlar.

srbi u prizrenu bili su na meti etničkih napada tokom nemira koji su izbili na kosovu u martu 2004. godine.
prizrenli sırplar, mart 2004'te kosova'da patlak veren ayaklanmalar sırasında etnik saldırılara hedef oldular.

kosovski srbi u gračanici i drugim enklavama opisuju uticaj nemira u pograničnim oblastima. [rojters]
gracanica ve diğer anklavlarda yaşayan kosovalı sırplar, sınır bölgelerinde yaşanan ayaklanmaların etkisini anlatıyor. [reuters]

da bi preživelo, kosovo će morati da obnovi svoju ekonomiju i privuče investicije. to se ne može desiti u atmosferi nemira.
kosova’nın ayakta kalabilmek için ekonomisini yeniden inşa etmesi ve yatırımcıları cezbetmesi gerekecek.

grupa se pojavila posle nemira koji su usledili nakon smrti tinejdžera aleksisa grigoropulosa, koga je policija ubila u decembru 2008. godine.
grup, aralık 2008'te alexis grigoropoulos adlı bir gencin polis tarafından öldürülmesi sonrasında ortaya çıktı.

dve trećine albanskih birača odbacilo je ponovno uspostavljanje monarhije na referendumu koji je održan te godine, a zog je napustio zemlju tokom nemira koji su potom izbili.
o yıl düzenlenen referandumda, arnavut seçmenlerin üçte ikisi monarşinin geri gelmesine karşı oy kullandı ve zog isyanlar arasında ülkeyi terk etti.

ministar unutrašnjih poslova dragan jočić opisao je zadatak svog ministarstva kao sprečavanje "svih nemira ili terorističkih incidenata na teritoriji srbije".
İçişleri bakanı dragan jociç bakanlığının görevinin "sırbistan toprakları içinde herhangi bir ayaklanma veya terör olayını" önlemek olduğunu söyledi.

u obraćanju na sastanku saveta bezbednosti un o kosovu, on je rekao da bi takvo odlaganje moglo dovesti do nemira i nestabilnosti u pokrajini i da bi omelo proces etničkog pomirenja i ekonomskog oporavka.
bm güvenlik konseyi'nin kosova konulu toplantısında konuşan rücker, söz konusu gecikmenin eyalette huzursuzluk ve istikrarsızlığa yol açabileceğini ve etnik uzlaşma ve ekonomik düzelme sürecini aksatacağını söyledi.

nije bilo velikih nemira ili javnih nereda“, rekao je on, dodajući da je veliki broj vojnika kfor bio i još je spreman i rešen da podrži policiju ako je to neophodno.
belli başlı bir gerginlik ya da karışıklık yaşanmadı" diyen buhler, seçimler sırasında çok sayıda kfor askerinin gerekirse polise yardım etmek üzere hazır ve kararlı bir biçimde beklediğini ve hâlâ da göreve hazır olduklarını sözlerine ekledi.