Vous avez cherché: vratim (Serbe - Turc)

«nikada neću moći da se vratim ovde.
o da, "buraya asla geri dönemem.

i ako se vratim na miru u dom oca svog, gospod æe mi biti bog;
babamın evine esenlik içinde dönersem, rab benim tanrım olacak.

planiram da odem, ali želim i da se vratim,» dodaje pavlović.
gitmeyi düşünüyorum ama geri dönmeyi de istiyorum," diye noktaladi.

"ne mogu da se vratim u školu, jer ne bi imao ko da izdržava porodicu.
“okula dönemem, çünkü aileye bakacak başka kimse yok.

jer, gle, u one dane i u ono vreme, kad vratim roblje judino i jerusalimsko,
sürgünden geri getirdiğimde,

dozvavši pak deset svojih sluga dade im deset kesa, i reèe im: trgujte dok se ja vratim.
gitmeden önce kölelerinden onunu çağırıp onlara birer mina verdi. ‹ben dönünceye dek bu paraları işletin› dedi.

„u decembru sam pokušao da se vratim u nemačku, ali su me uhapsili u mađarskoj zbog ilegalnog prelaska granice.
krasniki, "aralık ayında almanya'ya geri dönmeye çalıştım, ama beni macaristan'da sınırı kaçak geçmeye çalışırken tutukladılar.

„uvek se vratim ovde za božić, provedem nekoliko dana i vratim se u zagreb“, kaže on za setimes.
setimes'a konuşan ivan, "her noelde mutlaka buraya döner, birkaç gün geçirir ve zagrep'e geri dönerim." dedi.

„bilo je trenutaka kada sam plakala cele noći, jer je izgledalo da neću uspeti da vratim kredite“, rekla je ona.
girişimci, "kredileri geri ödeyemeyeceğimi düşündüğüm için bütün gece ağladığım zamanlar oldu." diyor.

i sutradan polazeæi izvadi dva groša te dade krèmaru, i reèe mu: gledaj ga, i šta više potrošiš ja æu ti platiti kad se vratim.
ertesi gün iki dinar çıkararak hancıya verdi. ‹ona iyi bak› dedi, ‹bundan fazla ne harcarsan, dönüşümde sana öderim.›

i reci im: ovako veli car: metnite ovog u tamnicu, i dajite im po malo hleba i po malo vode dokle se ne vratim u miru.
‹‹ben güvenlik içinde dönünceye dek bu adamı cezaevinde tutmalarını, ona su ve ekmekten başka bir şey vermemelerini söyleyin!››

"bacao sam frizbi, popio nekoliko piva i još mi ostaje vremena da se vratim kući i naspavam se pre nego što sutra rano ustanem za posao."
frizbi oynadım, birkaç bira içtim ve şimdi ise yarın erkenden başlayacak olan iş gününe hazır olmak için eve gidip uyuyacağım”, dedi.

«tri ili četiri dana po povratku u sad, osetila sam da se tamošnji životni tempo ne može uporediti sa onim u bih i pomislila da bi možda trebalo da se vratim,» kaže belma.
eyüpoviç, abd'ye döndükten üç dört gün sonra, burada yaşamın temposunun bosna-hersek'deki gibi olmadığını ve belki de geri dönmenin kendisi için daha iyi olacağını düşünmüş.

danas shvata da mu je perspektiva prilično sumorna. „ne želim da se vratim, nemam gde. moram da se ovde snađem ili da odem u evropu“, kaže on.
yine de memleketine geri dönmek istemediğini, gidecek bir yerinin olmadığını söyleyen genç, önünde iki seçenek görüyor: yunanistan'da ayakta kalmayı başarmak ya da avrupa'ya gitmek.

kako nazrul kaže, uprkos poteškoćama, život je bolji nego u bangladešu. „ne mogu da se vratim“, kaže on. „a ne mogu ni da idem dalje.“
nazrul'un dediği gibi, tüm zorluklara rağmen, hayat bangladeş'ten daha iyi. "geri dönemem." diyen nazrul şöyle devam ediyor: "İleri de gidemem."