Vous avez cherché: obľúbeným (Slovaque - Turc)

začneme s mojím obľúbeným.
en sevdiğim ile başlayacağız.

a ty si bol jej obľúbeným?
- peki ya sen onun gözdesi miydin?

- s tvojim obľúbeným syrom.
- sevdiğin peynirliden.

sú skor môjím obľúbeným tímom.
nasıl olur?

bol obľúbeným žiakom victora changa.
victor chang'in gözde öğrencisiydi.

nuž, vždy ste mojím obľúbeným autorom.
- bugüne kadar en beğendiğim yazarsınız.

a dejepis je mojim obľúbeným predmetom.
ve tarih favori alanımdır.

ale ty nemáš povolené byť obľúbeným rodičom.
ama senin sevilen ebeveyn olmaya hakkın yok.

jeho obľúbeným miestom bol tento klub v taksime.
en çok gittiği yer taksim'deki bu kulüptü.

a od teraz budem ja tvojím obľúbeným synom.
ve bu andan itibaren senin favori oğlun ben olacağım.

takže, ako to pokračuje s mojim obľúbeným párikom?
en sevdiğim çiftin arası nasıl bakalım?

keď som bol mladý, holi bol mojím obľúbeným dňom v roku.
ben gençken, holi yılın en sevdiğim günüydü.

viem že nepatrí k tvojim obľúbeným, ale nič iné som nenašla.
en sevdiğin şey olmadığını biliyorum ama başka bir şey bulamadım.

vieš, že kedysi dávno bolo vďakyvzdanie mojím obľúbeným sviatkom?
evvel zaman içinde Şükran günü'nün en sevdiğim tatil olduğunu biliyor muydun?

môžeš byť pokojný, chladnička je zásobená tvojím obľúbeným pivom.
lahana salatası da hazır.

chcem, aby si sa o všetko postarala pred tvojím obľúbeným subjektom.
favori mevzundan önce tüm bunları halletmeni istiyorum.

a nemaj strach, budem ťa tu čakať s tvojim obľúbeným jedlom.
hiç merak etme, en sevdiğin yemek hazır olacak.

nielen lebo sú obľúbeným post-vírusovým vozidlom, ale mám ich osobne rád.
bu tip araçları oldum olası severim.

každá jedna fešná študentka mala aférku s jej obľúbeným profesorom v strednom veku.
her güzel üniversite öğrencisinin en sevdiği orta yaşlı profesörüyle ilişkisi olur.

keď ich získala, boli prakticky bezcenné. vďaka nej sa seriál stal znovu obľúbeným.
yani ilk aldığında hiç bir değeri yoktu, ama o... diziyi yeniden popüler kılmıştı.