Vous avez cherché: çok çekicisin (Turc - Anglais)

Çok çekicisin.
you're so adorable.

mavi içinde çok çekicisin.
you are very attractive in blue.

Çok tatlısın çok çekicisin
you're so sweet, you're so beautiful.

kate çok çekici.
kate is very charming.

ve muhabbetlerimiz şunun gibi oluyordu, "aimee, biliyor musun, çok çekicisin.
and the conversation would go something like this, "you know aimee, you're very attractive.

bence o çok çekici.
i think she is very attractive.

bayan meier çok çekicidir.
mrs. meier is very attractive.

bana çok çekici gelmedi açıkçası.
it doesn't sound very attractive to me, frankly.

kendi görünümünü çok çekici buldum.
i find her appearance attractive.

onun çok çekici olduğunu kabul etmeliyim.
i have to admit it's very tempting.

tom çok çekici bir kadının yanında oturuyordu.
tom was sitting near a very attractive woman.

Çok çekici ama bildiğiniz gibi yayılı izge teknolojisini icat etti.
she's very glamorous but, you know, she invented spread-spectrum technology.

cihazın lcd ekranı çok çekici ve mükemmel bir kaliteye sahip.
the lcd display is very attractive and of excellent quality.

Çok çekici olmasa da, cazibeyi açığa çıkarmak ilgi çekici.
it's not necessarily glamorous, but unveiling the glamour has an appeal.

birincisi, çok çekici bir gezegen -- halkaları çok güzel falan filan.
one, it's a very attractive planet -- it just has the beauty of the rings and so on.

en sevdiğim araştımalardan biri şunu buldu: erkek ev işi yapmaya ne kadar istekli ise kadın da onu o kadar çok çekici buluyor.
one of my favorite studies found that the more willing a husband is to do house work, the more attractive his wife will find him.

son yirmi yılda rüzgar sistemleri, güvenilirlikleri ve uyumlulukları nedeniyle herhangi bir yerel dağıtım ağı için geleneksel olmayan enerji kaynaklarının çok çekici bir tercihi haline geldi.
in last two decades wind systems have become very attractive preference of non conventional energy sources for any local distribution network, due to their reliability and compatibility.

ama hala organ nakli istemiyordum, ama bir ay içinde tekrar hastaneye döndüm, hastaneye ayak bileklerimde ciddi ödemlerle ile döndüm. -- çok çekici.
i still didn't want a transplant, but in a month, i was back in the hospital with some severely edemic kankles -- very attractive.