Vous avez cherché: çok yoğunsun (Turc - Anglais)

Çok yoğunsun.
you're so intense.

ben bu hafta çok yoğunum.
i'm very busy this week.

Çok yoğun bir sabah geçirdim.
i have had such a busy morning.

onun zamanında gelme olasılığı çok yoktur.
there is not much possibility of his coming on time.

araÇ ve yaya trafİĞİnİn Çok yoĞun olduĞu lokasyondadir
it is in the location where the vehicle and pedestrian traffic has very busy

trafik çok yoğun değilse zamanında gidebilmemiz lâzım.
we should make it if the traffic isn't too heavy.

trafik çok yoğundu. arabalar tampon tampona dizilmişti.
the traffic was very heavy. the cars were lined up bumper to bumper.

gözlerinizde oluşan çok yoğun bir duygusal iletişim söz konusu.
so there is a lot of emotional communication that happens there.

ama nisan özellikle çok yoğun bir ay değildir video oyunları için.
but april isn't a particularly massive month for video games.

İnsan kültrünü incelemek için yapılan çok yoğun bir veri toplama analizi uygulaması.
it's the application of massive-scale data collection analysis to the study of human culture.

bu kızların sahip olduklarına dair hissettiğimiz şeylerden birisi çok yoğun bir cesaret taşıdıklarıydı.
we felt, one of the things that these girls had is immense amount of courage.

mammografi sonucunda görülen çok yoğun alanın mbi sonucuna göre endişe verici durumda olduğu renkli olarak da görülüyor
and her mammogram showed an area of very dense tissue, but her mbi showed an area of worrisome uptake, which we can also see on a color image.

dijital mammograma göre normal ve çok yoğun dokulu bir memenin üst kısmında mbi 2 santimetrelik bir tümör olduğunu ve hemen yanında 2 santimetrelik bir diğerinin
the digital mammogram was read as normal and shows lots of dense tissue, but the mbi shows an area of intense uptake, which correlated with a two-centimeter tumor.

benim arkadaşlar bilmiyorum nereden buluyorlarsa adamlar, tabii onların çok boş vakti var, benim çok yok.
my friends get the information. i don’t know how they get the information, i guess they have so much leisure time.

uygulanmaya başlanan modern ocak üretim yöntemleri ve son teknikler sayesinde rekabetin çok yoğun olduğu dünya doğal taş pazarına uygun üretim ve pazarlama yapabilecek ürünler hazırlayan tesis sayımız artmıştır.
thanks to the quarry production methods and the lastest techniques implemented, the number of facilities that prepare products for production and marketing according to the world’s natural stone market where competition is so intense has increased.

cenevre İsviçre’deki çok yoğun ve kentsel alandaki karayolu kesme ve kaplama tüneli, yapım 1993 -1996
highway cut and cover tunnel in a very dense and urban area in geneva switzerland construction 1993-1996

kazakistan’a çok yoğun gittiğim için, almaata’ya iş için özellikle, o yüzden almaata diyorum.
as i have been in kazakhstan so many times, i go to almaty especially for business.

dalyan ağzı /İztuzu alanında bulunan deniz kaplumbağalarının korunmaları ve üreme alanlarının korunması amacıyla , ancak insanların da deniz, kum kullanımı olarak çok yoğun bulundukları bu alanın gündüz insanlar tarafından gece kaplumbağalar tarafından kullanımını sağlayan bir düzenleme geliştirilerek örnek bir proje oluşturulmuştur.
in order to protect the sea turtles in the dalyan mouth /İztuzu area and to protect the breeding areas, a model project was created by developing an arrangement that enables people to use this area turtles during the day and turtles at night, where people are also very dense in terms of sea and sand use.