Vous avez cherché: aşkıma ihanet ettin (Turc - Anglais)

bana ihanet ettin.
you betrayed me.

hepimize ihanet ettin.
you've betrayed us all.

bize tekrar ihanet ettin.
you've betrayed us again.

sana ihanet ettim.
i betrayed you.

o, sana ihanet etti.
he betrayed you.

birisi bize ihanet etti.
someone betrayed us.

o, memleketine ihanet etti.
he betrayed his country.

güvendiğim adam bana ihanet etti.
the man i trusted betrayed me.

tom mary'nin güvenine ihanet etti.
tom betrayed mary's trust.

senin çocuklarına ihanet etmiş olurdum.
if i say, i will speak thus; behold, i should offend against the generation of thy children.

o güvenirliğini kaybetti çünkü bir arkadaşına ihanet etti.
he lost his credibility because he betrayed a friend.

biz ona " kahraman" dedik, ancak o bize ihanet etti.
we called him a "hero", but he betrayed us.

ancak gerçekten onlara ihanet ettim ve o bavulu yaz bitip ailemin yanına gelene kadar açmadım.
but i did forsake them and i didn't open that suitcase again until i was back home with my family at the end of the summer.

İkisi de, kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler.
they were married to two of our righteous servants but were unfaithful to them.

ama rabbi onu sıkıntıya uğratıp rızkını ölçüye bağlarsa: "rabbim bana ihanet etti!" der.
and if he tests him and restricts his livelihood – thereupon he says, “my lord has degraded me!”

atalarımız tanrıya ihanet ettiler. tanrımız rabbin gözünde kötü olanı yaparak onu bıraktılar. yüzlerini rabbin konutundan ayırıp ona sırt çevirdiler.
for our fathers have trespassed, and done that which was evil in the eyes of the lord our god, and have forsaken him, and have turned away their faces from the habitation of the lord, and turned their backs.

ama ne zaman onu deneyerek, rızkını kıssa, hemen: "rabbim bana ihanet etti" der.
and if he tests him and restricts his livelihood – thereupon he says, “my lord has degraded me!”

hükümet birliklerine komuta etmekle görevlendirilen general victoriano huerta, reyes ve díaz'la işbirliği yaparak madero'ya ihanet etti.
when mexico's minister of war learned of general huerta's comments, he stripped huerta of his command, but madero intervened and restored huerta to command.

kâhin ezra kalkıp, ‹‹siz tanrıya ihanet ettiniz›› dedi, ‹‹yabancı kadınlarla evlendiniz. İsrailin suçuna suç kattınız.
and ezra the priest stood up, and said unto them, ye have transgressed, and have taken strange wives, to increase the trespass of israel.

elamoğullarından yehiel oğlu Şekanya, ezraya şöyle dedi: ‹‹Çevremizdeki halklardan yabancı karılar aldığımız için tanrımıza ihanet ettik. buna karşın İsrail için hâlâ umut var.
and shechaniah the son of jehiel, one of the sons of elam, answered and said unto ezra, we have trespassed against our god, and have taken strange wives of the people of the land: yet now there is hope in israel concerning this thing.