Vous avez cherché: anlamaya (Turc - Anglais)

anlamaya başlıyorum.
i am beginning to understand.

bunu anlamaya çalışma.
don't try to understand this.

rum, ama anlamaya çalışıyorum
i definitely cannot speak turkish, but i try to understand

biz birbirimizi anlamaya çalışmalıyız.
we should try to understand one another.

bunu nasıl anlamaya başlayabiliriz?
how can we begin to understand it?

ama onu anlamaya henüz başlıyoruz.
and yet we're only now penetrating it.

ne demek istediğini anlamaya başlıyorum.
i'm beginning to see what you mean.

bütün bunların temelini anlamaya çalışalım.
let's try to get at the root of what it's all about.

ben bunun nasıl işlediğini anlamaya çalışıyorum.
and i try to figure out how that works.

lazeri ateşleyerek topların konumlarını anlamaya çalış.
deduce the positions of the balls by firing lasers

umuyorum, yavaş yavaş dünyayı anlamaya yaklaşıyoruz.
and gradually, we hopefully move closer and closer to understanding the world.

İlan diyordu ki "psikologlar hafızayı anlamaya çalışıyorlar.
and the ad said, "psychologists want to understand memory.

odadaki havayı anlamaya çalışırsınız, insanlar beni sevdiler mi,
you want to get the feeling of the room, and "do people like me?"

tom'un boston'u neden sevdiğini anlamaya başlıyorum.
i'm beginning to understand why tom loves boston.

evrensel kuralları aramaktan, çeşitliği anlamaya doğru giden hareket.
it is the movement from the search for universals to the understanding of variability.

konuşma anlamayı kullan
enable voice