Vous avez cherché: belli (Turc - Anglais)

ne belli
what's certain

bu belli.
it's obvious.

belli oldumu
bıçakları yağlanmış halde tutmak

belli ki yanılıyorsun.
clearly you are mistaken.

ne demek ne belli
what do you mean, what's obvious?

belli ki o bozgunculardandı.
he was certainly an evil-doer.

belli bir dereceye kadar
well, it's true.

annesinin adı belli değildir.
her mother is unknown.

belli bir süreye kadar;
for an appointed term?

belli belirsiz tanıdık geliyor.
sounds vaguely familiar.

Çin'in tutumu belli değil.
china's position is unclear.

kaynakta belli bir standart oluşmuyordu.
a particular standard was not available in the weld.

belli ülkelerde, cami minareleri yasaklandı.
in certain countries, mosque minarets are being banned.

hangi takımın kazanacağı belli olmaz.
there is no knowing which team will win.

doğruluk, sapıklıktan seçilip belli olmuştur.
certainly, right has become clearly distinct from wrong.

ayrıca belli yeni organizasyonel yaklaşımlar gerektirmektedir.
it also requires certain new organizational approaches.

avrupa Çevre ajansının belli konulardaki güncellemesi
( two single-person households.

-i, --info : alınmış belli olayları yazdır
-i, --info : print certain received events

karadziç'i kimin oynayacağı henüz belli değil.
it is not yet clear who will play karadzic's part.

bugünse sorunumuz, talebin belli fabrikaların kapasitesini aşması.
today, however, the problem is that the demand exceeds certain factories' capacities.