Vous avez cherché: birleştirmek (Turc - Anglais)

birleştirmek
join

mühendislikle dizaynı birleştirmek ve...
to combine engineering and design and ...

birleştirmek istediğiniz eklentileri seçin
select the plug-ins you want to associate

tom bölmek değil birleştirmek istedi.
tom wanted to unite not divide.

pdf belgelerini ayırmak ve birleştirmek için bir araç
a tool to split and merge pdf documents

İnsanları projelerde birleştirmek, mesela youngmenowme gibi.
connecting to people in projects like youngmenowme for example.

metin dosyalarını birleştirmek ve karşılaştırmak için grafik aracı
graphical tool for merging and comparing text files

Çünkü bu iki medyayı birleştirmek bir bakıma doğadışı ve gereksiz.
because the mixing of those two media is a sort of unnatural or unnecessary act.

bu genellikle uuim personeli ve ulusal uzmanların analitik kapasitesini birleştirmek suretiyle gerçekleştirilir.
this is usually done by combining the analytical capacity of ndo staff and national experts.

avrupa parlamentosu başkanı kıbrıs'ı birleştirmek İçin yeniden Çaba harcama Çağrısında bulundu
european parliament president calls for new effort to reunify cyprus

her zaman tüm işleri birleştirmek mümkün olmayabilir ama önemli olan, ne tasarlanacağının bilincinde olmaktır.
it may not always be possible to combine all the works, but the important thing is to be aware that what is to be designed.

bazıları, devletin dini olayları tanımakla işi olmadığını ve bu tür kutlamaların toplumu birleştirmek yerine böldüğünü savunuyorlar.
some argue that the state has no business commemorating religious events, and that such celebrations divide society rather than bringing it together.

aynı zamanda, daha fazla yakıt ekonomisi elde etmek için bu teknolojileri bir hibrid aktarma organı ile birleştirmek de mümkündür.
it is also possible to combine these technologies with a hybrid drivetrain for even greater fuel economy.

ama petrol fiyatları yükseldikçe, rus hükümeti altyapıya, ülkeyi, doğu ve batıyı, birleştirmek için yatırım yaptılar.
but as oil prices rose, russian governments have invested in infrastructure to unite the country, east and west.

burada önemli olan pompa başında çaresiz hissetmek yerine aktif hale geçip kim olduğumuzu düşünerek özel bir an yaşamak ve noktaları pompada birleştirmek.
what's important about these is that we try to move from feeling helpless at the pump, to actually being active and to really sort of thinking about who we are, having kind of that special moment, where we connect the dots actually at the pump.

janakieski, makedonya'nın demiryolu ağını arnavutluk ile birleştirmek amacıyla 2010 yılına kadar 56 km demiryolu inşa edeceğini de belirtti.
janakieski remarked macedonia is also planning to construct 56km of railway by 2010 to connect its network with albania.

on altıncı yüzyılda osmanlı türkleri akdeniz ve kızıldeniz'i birleştirmek için mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
in the sixteenth century ottoman turks attempted to construct a canal in egypt to unite mediterranean sea and red sea.

caciç, merkez ve solu birleştirmek istese de, bu önerisi, partinin soldaki “ağabeyi” sdp tarafından kabul edilmedi.
cacic wanted to unite the political left and centre, but his proposal was not accepted by the party's "big brother" to the left of the political spectrum, the sdp.

emilia adını, konsolos marcus aemilius lepidus'un rimini ve piacenza şehirlerini birleştirmek için inşa ettirdiği bir roma yolu olan via emilia'dan almaktadır.
==etymology==it takes its name from the via aemilia, a roman road constructed by the consul marcus aemilius lepidus in 187 bce to connect rimini with piacenza.

eu başkanı herman van rompuy, yunanistan'ın "son çaresinin" birlik kredilerini imf'den gelecek yardımla birleştirmek olacağını söyledi.
eu president herman van rompuy says aid of "last resort" for greece would combine union loans with help from the imf.