Vous avez cherché: bitiyor (Turc - Anglais)

gazımız bitiyor.
we're running out of gas.

hikâye iyi bitiyor.
the story ends well.

neler olup bitiyor?
what's going on there?

bu is dusuncede bitiyor.
it's the ideas.

tom'un parası bitiyor.
tom is running short of money.

suyumuz bitiyor gibi görünüyor.
it looks like we're running out of water.

okulun ne zaman bitiyor?
when does your school break up?

olay oy verenlerde, bizlerde bitiyor.
it's sort of the voters. it's sort of us showing up.

başka ne ler olup bitiyor ? mısır.
what else is going on there? egypt.

okul dokuzda başlıyor ve altıda bitiyor.
school begins at nine and is over at six.

başka ülkelerde neler olup bitiyor peki?
what's going on in some of the other countries?

bu süper gerçek ve etrafınızda olup bitiyor.
it's super-real and it's happening around you.

yetkilinin görev süresi bu ay sonunda bitiyor.
his own mandate ends later this month.

aslında şu anda duyabiliyorum, çünkü zamanım bitiyor.
i can actually hear it now, because i see my time is ticking off.

ve bu son olarak "kıçımı öp" ile bitiyor.
and finally, it ended with "kiss my ass."

bu yavaşlatılmış hali bu şekilde gerçekte ne olup bitiyor görebileceksiniz.
this is slowed way down so that you have an opportunity to see what's happening.

peki evrenin diğer noktalarında neler olup bitiyor bu konuda?
now, what about what else is going on out there in the universe?

oyun henüz bitmedi -- sekizinci sınıftan sonra bitiyor, başlamıyor.
the game is not over -- it's over by the eighth grade, it's not beginning.

cameron sinclair: bunu daha sonra göstereceğim çünkü zamanım bitiyor.
cameron sinclair: so i'm going to show that later because i'm running out of time.

olay başlamadan önce bitiyor. lütfen tarihleri ve saatleri düzeltin. @ info
the event ends before it starts. please correct dates and times.