Vous avez cherché: bitmek (Turc - Anglais)

bitmek
cease

bitmek üzere.
it's getting pretty close to finished now.

çünkü bitmek zorunda
because it has to end.

enerjisi bitmek üzere.
he's running out of energy.

raporla işim bitmek üzere.
i'm just about finished with the report.

bitmek zorunda olduğu zaman
must finish on

hastane inşaatı bitmek üzere.
the construction of the hospital is about to end.

burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
we're just about finished here.

piliniz bitmek üzere, sistem kapatılıyor.
you are about to run out of battery power, shutting down now.

bükreş belediye başkanlığı yarışı bitmek Üzere
race for bucharest mayor nears finish line

piliniz bitmek üzere, sistem askıya alınıyor.
you are about to run out of battery power, suspending now.

piliniz bitmek üzere, sistem bekleme konumuna geçiriliyor.
you are about to run out of battery power, hibernating now.

bulgaristan, bitmek bilmeyen işlemlerin mağdurlarına yasal çözümler sunmalı.
bulgaria must introduce legal remedies for victims of unreasonably long proceedings.

Şüphesiz bu, bizim verdiğimiz rızıktır. ona bitmek ve tükenmek yoktur.
indeed this is our sustenance, which will never end.

Şu unutulmamalıdır ki, yolculuk her zaman ilgili istasyonda başlamak ve bitmek konumunda değildir.
it should be noted that the travel does not have to always begin and end in the relevant station.

ancak iktidara geldikten sonra koalisyon, bitmek bilmeyen bir iç çekişme tarafından yiyip bitirildi.
but after coming to power, the coalition was exhausted by constant internal bickering.

sputnik'ten küçük parçalar izliyorsunuz, 5. uzun metrajlı belgeselim, nerdeyse bitmek üzere.
you're watching snippets from "sputnik," my fifth documentary feature, which is just about completed.

halkın isteği siyasetçilerin bitmek bilmeyen çatışmalarına ara verilmesiydi fakat bunun toplumsal özgürlükleri kısıtlayan bir ordu hükümetinin pahasına olması değildi.
the people wanted respite from the incessant squabbling of politicians but not at the cost of a military government which was quick to rescind civil liberties.

biz bu ekosistemleri ve onları oluşturan türleri yok edeceğiz kendi varlığımızı tehlikeye atmak pahasına - ve ne yazık ki onları dahice ve bitmek tükenmeyen bir enerji ile yok ediyoruz.
we will destroy these ecosystems and the species composing them at the peril of our own existence -- and unfortunately we are destroying them with ingenuity and ceaseless energy.

26 ağustos cuma günü tiran merkezli gazeta Şkiptare'ye konuşan vacek, bölgesel seçim komisyonlarında yer alan bazı kişilerde partizanlığın tarafsızlığa baskın geldiğini ve bitmek bilmeyen şikayet ve itiraz dilekçeleriyle seçim sürecinin tamamlanmasını yapay olarak geciktirme yönünde girişimler olduğunu kaydetti.
speaking to the tirana daily gazeta shqiptare on friday (26 august), vacek noted partisanship prevailed over impartiality among some in the regional election commissions, and there were attempts to artificially delay completion of the election procedures through protracted complaints and appeals.