Vous avez cherché: cankurtaran (Turc - Anglais)

cankurtaran
lifeguard

o bir cankurtaran.
he's a lifeguard.

cankurtaran henüz görevde olmamasına rağmen yüzmeye gitmeye teşvik edildim.
i was tempted to go swimming even though the lifeguard was not yet on duty.

leme mahallesi posto um’da (cankurtaran kulesi bir) yer alır.
leme is at posto um (lifeguard watchtower one).

bir cankurtaran ve bir polis memuru olmak üzere iki kişiyi taşıyabilen dört adet gözetleme kulesi inşa edildi.
four watchtowers have been constructed, capable of holding two people -- a lifeguard and a policeman.

yollar üzerinde açılan hendekler yangın ve cankurtaran araçlarının acil hallerde rahat ve emniyetli geçilebileceği şekilde köprülenmelidir.
the ditches diked on the roads must be bridged in a way that fire and lifesaving vehicles pass easily and safely in case of emergency.

bunun nedeni, kısmen, eklenen fazladan cankurtaran sandalları zaten dayanıksız olan gemiyi daha da dayanıksız yapmış olmasıydı.
the reason for it, in part, was the extra life boats that were added that made this already unstable ship even more unstable.

bir cankurtaran ve bir polis memuru olmak üzere iki kişiyi taşıyabilen dört adet gözetleme kulesi inşa edildi. 3 metre yükseklikteki bu yapılara, deniz durumunu gösteren renkli bayraklar takılmış durumda.
four watchtowers have been constructed, capable of holding two people -- a lifeguard and a policeman. the 3m-high structures have been equipped with coloured flags that indicate sea conditions.

==copacabana plajı==copacabana plajı "posto dois" (cankurtaran kulesi iki) ile "posto seis" (cankurtaran kulesi altı) arasındaki bölgede yer almaktadır.
== copacabana beach ==copacabana beach, located at the atlantic shore, stretches from posto dois (lifeguard watchtower two) to posto seis (lifeguard watchtower six).