Vous avez cherché: devamlı (Turc - Anglais)

devamlı
forever

devamlı Üstte
always on top

bunları devamlı duyuyoruz.
we hear about them all the time.

devamlı, makaleler yazarım.
i write articles regularly.

o devamlı yemek yiyor.
he eats around the clock.

onlar orada devamlı kalırlar.
(you will remain in the fire forever).

devamlı bu günahın azabında kalacaklar.
abiding therein forever.

onlar cehennem azabında devamlı kalacaklardır.
allah is angry with them, and they shall abide in chastisement.

ancak namazlarını devamlı kılanlar böyle değildir.
and are constant in their prayer;

rayların üzeri devamlı kontrol edilerek temiz tutulmalı.
rail should be kept clean by checking continuously.

fakat insan, devamlı suç işleyerek ilerisini berbadetmek ister.
but man wants to deny what is ahead of him.

günlük hayatta rahatsız edici seslerle devamlı rahatsız ediliriz.
in our daily life we are continuously disturbed by aggressive sounds.

devamlı sûrette geceyi gündüze dolar, gündüzü geceye dolar.
he makes the night to go in the day and makes the day to go in the night.

ki, onlar namazlarında devamlıdırlar (ihmal göstermezler;).
and constant in their prayers.