Vous avez cherché: durmak (Turc - Anglais)

durmak zorundasın.
you have to stop.

ayakta durmak istiyorum.
i'd like to stand.

demo modu. durmak için tıkla.
demo mode. click mousebutton to stop.

tom durmak ve düşünmek istedi.
tom wanted to stop and think.

biliyorsunuz ki, orda durmak istemiyorsunuz.
you know, you don't want to stand there.

o, trende ayakta durmak zorundaydı.
she had to stand in the train.

yani bu gelişmenin önünde durmak değildir.
so this is not about standing in the way of development.

"hastalıklardan uzak durmak insan doğasına özgü.
it is human nature to look away from illness.

“ona ulaşana kadar durmak yok” dedim.
and i said, "no stop until we get it."

Öğrenmeniz gereken ilk şey, kendi fikirleriniz üzerinde durmak.
the first thing you must learn is to stand on your own ideas.

anne babamın eğitim üzerine ısrarı konusunda biraz daha durmak isterim.
that kind of tells you a little bit of an idea of the emphasis that my parents placed on education.

megazum dijital kamera konsepti birkaç senedir karşımızda durmakta.
the megazoom concept has been around for quite a few years now.