Vous avez cherché: ekmek ve su (Turc - Anglais)

ekmek ve su
give me a water

ekmek ve süt iyi yiyeceklerdir.
bread and milk are good foods.

o ekmek ve tereyağı seviyor.
he likes bread and butter.

biraz ekmek ve süte ihtiyacım var.
i need some bread and milk.

bu sabah ekmek ve tereyağı yedim.
i ate bread and butter this morning.

ekmek ve tereyağından başka bir şey yemedim.
i ate nothing but bread and butter.

yağ ve su birbiriyle karışmaz.
oil and water won't blend with each other.

annem hafta sonları ekmek ve kurabiye pişirir.
my mother bakes bread and cookies on weekends.

ben meyve yer ve su içerim.
i eat fruit and drink water.

İklim değişikliğine uyum sağlama ve su
climate change adaptation and water

Öğle yemeği için biraz ekmek ve bir kaynamış yumurta yedim.
i ate some bread and a boiled egg for lunch.

elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
there is no life without electricity and water.

hava ve su olmasa, hiçbir şey yaşayamazdı.
without air and water, nothing could live.

tarlaları ekmek ve hasadı toplamak için harcadığımız parayı bile geri alamıyoruz.
we can't get back the money we invested in planting and harvesting the fields.

aynı şekilde, yağ ve su sistemleriyle de çalışabiliriz.
likewise, we can work with oil and water systems.

elektrik ve su temini yönetim firmasına aittir.
the procurement of electricity and water belongs to the management company.

un ve su kullanabilirsiniz veya mısır unu ve su kullanabilirsiniz.
you can use flour and water, or cornstarch and water.

sokaklarda millet televizyon ve su için, birbirlerini vuruyorlardı.
people were shooting each other on the streets for tv sets and water.

dış cepheye gelen duvarlarda ısı ve su yalıtımı yapılacaktır.
heating and water insulation shall be made on the walls arriving at exterior front.

makinenin bulunduğu alanda nem ve su bulunmamasına dikkat ediniz.
make sure that there is no moisture and water in the vicinity of the machine.