Vous avez cherché: evet işteyim (Turc - Anglais)

evet, işte bu.
yeah, there you go.

evet böyle işte.
well, yeah.

evet, işte böyle.
yeah, good. yeah.

evet işte bu yeni ben.
so that's the new me.

evet, işte bir teşhis.
well, here's a diagnosis.

İşte böyle. evet!
there you go. yes!

evet, işte. tamam mı?
yeah, there we go. yeah, ok?

evet, işte onların listesi:
yes. here is a list of them:

evet, işte hikayeyi böyle oluşturdum.
so here's how i came up with the story.

evet, işte birlikte bir yaratık yaptık.
ok, so here i've basically thrown together a little creature.

evet, işte asıl açık hüsran budur."
ah, that will be the manifest loss!

evet, işte bu kadar. Çok teşekkür ederim.
well, that's it. thank you very much.

diğerleriyse yani, evet, işte öyle bir şey gibi yapıyor.
other ones are kind of going like this. all right.

evet, işte onun için defolup gitti semûd milleti!
how distant from the mercy of god had the people of thamud gone!

av: evet, işte bizde de ipler bu noktada koptu.
av: yes, you can see where the disconnect was happening for us.

evet, işte onlardır hayırlara koşanlar ve o işlerde öne geçenler!
are the ones who hasten to goodness and outpace the others.

evet, işte ana ışıklar ve artık daha iyi göreceksiniz ve uçağı da daha iyi uçurabileceğiz.
pm: yeah, the house lights and we'll see you all better and be able to fly the plane better.

burada bir yerdeydi -- evet işte burada maça papaz, doğru mu?
there was the place. and here is king of spades, correct?

bir devrime ihtiyacımız var çünkü işler yolunda gitmiyor; evet, işler yolunda gitmiyor.
we need a revolution because things aren't working; they're just not working.

allah'a ve resullerine iman edenler, evet işte onlardır rabbinin nezdinde sıddikler ve hakka şahitlik edenler!
and those who believe in (the oneness of) allah and his messengers, they are the siddiqun (i.e. those followers of the prophets who were first and foremost to believe in them), and the martyrs with their lord, they shall have their reward and their light.