Vous avez cherché: evli değilim (Turc - Anglais)

hayır, evli değilim.
no, i am not married.

evli değiliz.
we're not married.

bana, "yooo, ben evli değilim ki." dedi.
and she said, "oh no, i'm not married."

biz evli değiliz.
we aren't married.

sanırım evli değilsin.
i take it you're not married.

evli değil misin?
aren't you married?

ben ise "henüz 28 yaşındayım, ömrüm otel odalarında geçiyor, evli değilim" dedim.
and i said, "i'm 28 years old, and i live in hotels, and i'm not married."

evli değilsin, değil mi?
you're not married, are you?

onların her ikiside evli değil.
they are both unmarried.

evli değilim, ama tam bir yıl önce bugün, çift taraflı akciğer nakli ardından bir ay süren bir komadan uyandım.
i'm not married, but one year ago today, i woke up from a month-long coma, following a double lung transplant.

bildiğim kadarıyla, o hâlâ evli değil.
as far as i know, she's still unmarried.

o evli değil ve kız kardeşi veya erkek kardeşi yok.
he is unmarried and has no brothers or sisters.

Şimdi hala evli değiller ve okumak, kariyer sahibi olmak istiyorlar.
now they're not married, and they want to go on to study further, to have a career.

Çok gençtim, evli değildim, çocuğum yoktu afrikayı pek bilmiyordum, ve fransızcam acınacak haldeydi
i was too young, unmarried, i had no children, didn't really know africa, and besides, my french was pitiful.

nato veya ab ile evli değiliz. Üye olmayıp müreffeh ve başarılı olan pek çok ülke var." dedi.
many countries are not members but are very prosperous and successful," donev told setimes.