Vous avez cherché: ezmek yok (Turc - Anglais)

ezmek
crush

yok
none

yok niye
send me your naked pictures

eps/yok
eps/none

(konu yok)
(no subject)

sınır yok
no limit

benim yok.
i do not.

herneyse, yok. .
anyway, there isn't.

(tablo yok)
(no table)

ancak eleştirenler, hükümetin soruşturmayı laik muhalefeti ezmek için kullandığını savunuyorlar.
critics, however, argue that the government is using the investigation to stamp out the secularist opposition.

sayılar artarken, romen ordusu protestocuları ezmek için hemen harekete geçti.
as the numbers grew, the romanian army quickly moved in to crush the protests.

Ölüm kira, onu ezmek büyük bir tarih için hazır olsun dikkat misa yardım!
fairy naida flies all day long above the clouds and because she is a very active fairy she prefers short dresses.

bu sistemde yer alanlara iki şık dışında üçüncü bir seçenek bırakılmamıştır: ezmek veya ezilmek.
there is no any other option for the people of this system but to crush or be crushed.

halkın önündeki idamlarda esirleri ezmek, parçalamak veya onlara işkence etmek için asya filleri kullanılmıştır.
asian elephants were used to crush, dismember, or torture captives in public executions.

eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle inanmış kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı allah savaşı önlemezdi.
and had it not been for believing men and believin women whom ye knew not, and that ye might have trampled on them and thus there might have befallen you crime on their account unwittingly. he had not restrained your hands from them.

bayan sesi: bir salyangozu ezmek önemsiz gözükebilir, ama unutmayın bu tercih bile milo'nun gelişimini etkileyecektir.
female voice: squashing a snail may not seem important, but remember, even this choice will affect how milo develops.

eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, allah savaşı önlemezdi.
and had it not been for believing men and believin women whom ye knew not, and that ye might have trampled on them and thus there might have befallen you crime on their account unwittingly. he had not restrained your hands from them.

komünist parti lideri aleka papariga, koalisyonun başlıca amacının "halk hareketini ülke iflas etmeden hemen önce ezmek" olduğunu söyledi.
communist party leader aleka papariga said the coalition's main goal was "to crush the popular movement shortly before the country goes bankrupt".

eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle inanmış kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı allah savaşı önlemezdi. allah, dilediklerine rahmet etmek için böyle yapmıştır.
and had it not been for the believing men and believing women [in makkah] whom you might unwittingly have trampled underfoot, and on whose account you might have, unknowingly, become guilty, [god would have commanded you to fight it out with them; but he ordained it thus] so that he may bring whoever he will into his mercy.

türkiye'nin sözde ergenekon örgütüyle ilgili yıllardır yürüttüğü soruşturma, aşırı milliyetçi darbecileri adalete teslim etme amaçlı bir haçlı seferi mi, yoksa hükümete muhalif olanları ezmek için kullanılan bir bahane mi?
is turkey's long-running probe into the alleged ergenekon organisation a crusade to bring ultranationalist plotters to justice, or a tool to crush government critics?