Vous avez cherché: gitmemeyi (Turc - Anglais)

gitmemeyi tercih ettim.
i chose not to leave.

tom eve arabayla gitmemeyi seçti.
tom chose not to drive home.

tom bana gitmemeyi tercih ettiğini söyledi.
tom told me that he would rather not go.

ciddi olarak gitmemeyi düşünüyor musun?
are you seriously thinking about not going?

ama gitmemeyi tercih edenler, neden gitmemeyi tercih ediyor acaba?
but there are those who choose not to go. why do they prefer not go there?

bazen de maviye gitmemeyi, başkaları nereye giderse oraya gitmeyi öğreniyorlar.
and sometimes they learn not to go to the blue, but to go to where the other bees go.

seçim analistlerine göre, çok sayıda ds seçmeni zaferden emin oldukları için sandık başına gitmemeyi tercih etti.
according to election analysts, many ds voters likely felt certain of victory and opted not to go to the polls.

bazıları tümden hırvatistan'a gidip gitmemeyi tekrar düşünecek veya kendilerini varış noktalarına gittiklerinde ekonomi yapmaya mecbur hissedecekler.
some might reconsider whether to drive to croatia after all or will find themselves forced to economise once they reach their destination.

bir grup kosovalı siyasetçi 9 Şubat pazar günü yaptıkları açıklamada, bağımsızlık ilanı planları konusunda daha ileri gitmemeyi, çünkü bunun uluslararası toplumla aralarında bir anlaşmazlığa yol açabileceğini söylediler.
a group of kosovo politicians said sunday (9 february) they have decided not to go ahead with a planned declaration of independence because it would trigger a conflict with the international community.

oraya yalnız gitmemeni tercih ederim.
i would rather you didn't go there alone.