Vous avez cherché: helen (Turc - Anglais)

helen
helen

helen cumhuriyeti
hellenic republic

helen bikini gi
gown and robe d

bahçede helen oynuyor.
helen is playing in the garden.

helen sonraki durakta indi.
helen got off at the next stop.

helen, bu benim kuzenim.
helen, this is my cousin.

helen kızı hakkında çok endişeli.
helen is very worried about her daughter.

ben, helen cartwright'ın kızıyım.
i'm helen cartwright's daughter.

helen her pazar amcasını ziyaret eder.
helen visits her uncle every sunday.

helen fisher'ın âşık beyin çalışmaları
helen fisher studies the brain in love

helen her zaman kendi sınıfının zirvesindedir.
helen is always at the top of her class.

helen, geçen sene japonya'ya geldi.
helen came to japan last year.

helen mirren bile bu günlerde silah tutabiliyor.
even helen mirren can hold a gun these days.

helen alfieri (eline binti yorgaki) - 1878
helen alfieri (eline binti yorgaki) - 1878

helen fisher bize neden sevdiğimizi ve aldattığımız anlatıyor.
helen fisher tells us why we love + cheat

* curious quaternions by helen joyce hosted by john baez.
* curious quaternions by helen joyce hosted by john baez.

man ray, helen levitt, giacomelli ve diğerlerinden eserler kullanıyorum.
i use man ray, helen levitt, giacomelli, other people's artwork.

lenny leonard ile helen lovejoy, bu bölümle ilk kez göründüler.
the episode also marks the first appearances of lenny leonard and helen lovejoy.

constantine & helen greek orthodox church: the lives of sts.
constantine & helen greek orthodox church: the lives of sts.

bu kadın yunan kralı menelaos'un karısı spartalı helen idi.
this was helen of sparta, wife of the greek king menelaus.