Vous avez cherché: her daim iş yapar pozisyonunda durmak (Turc - Anglais)

tom iyi iş yapar.
tom does good work.

o ne iş yapar?
what does she do?

tom kaliteli iş yapar.
tom does quality work.

baban ne iş yapar?
what does your father do?

tom çok fazla gönüllü iş yapar.
tom does a lot of volunteer work.

tom kesinlikle bacaları temizleyerek iyi bir iş yapar.
tom certainly does a good job cleaning chimneys.

kraliçe bütün işi yapar.
the queen does it all.

bu kuvvet sıfır iş yapar çünkü topun süratine diktir.
this force does zero work because it is perpendicular to the velocity of the ball.

amway dünya çapında yüzden fazla ülke ve bölgede iş yapar.
the amway name continued being used in the rest of the world.

de ki: "herkes bulunduğu hal ve niyetine göre iş yapar.
say, "everyone does as he wants.

rabbin sağ eli güçlü işler yapar!››
the right hand of the lord is exalted: the right hand of the lord doeth valiantly.

babam pazar günleri bahçe işleri yapar.
my father gardens on sundays.

daimi iş
permanent labour

eğer her daim yapılsaydı bu tür bir şaka bugün farklı olurdu.
this type of gag would be very different today, if done at all.

bu ekonomik güçle başlar, bu her daim böyle başlar.
now that begins with economic power, but that's the way it always begins.

konunuzu geliştirirken karşılaşacağınız zorluk ise bu hayvanların her daim yayında olmalarıdır.
now, the challenge with you moving your issue forward is these animals are getting broadcast to all the time.

ne iş yaparsınız?
what do you do?

bilgisayarlarla ilgili iş yaparım.
i do work related to computers.

biz o firma ile iş yaparız.
we do business with that company.

homer'ı onaylamadığını her daim belirten patty ve selma adlarında iki kız kardeşi vardır.
she has a pair of sisters, the joyless patty and selma, both of whom vocally disapprove of homer.