Vous avez cherché: işlemiş (Turc - Anglais)

yani adam yaşantısını o taşa işlemiş.
the man had carved his life to the stone.

o size, işlemiş olduklarınızı haber verecektir.
lo!

sonunda allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir.
allah is witness of the things they do.

ağır metaller göğüs solunumu yoluyla içine işlemiş."
"the heavy metals were passed on through breast-feeding."

onların işlemiş oldukları herşey kitaplarda (yazılı)dır.
all that they do is noted in (their) books (of deeds):

batı'da olduğundan çok farklı olarak toplumun içine işlemiş.
it's embedded in society in a different kind of way to what is the case in the west.

biz yetişkinler rol oynarken içimize işlemiş koca senaryo dizileri oluyor.
so when, as adults, we role-play, then we have a huge set of these scripts already internalized.

polis, yunan kültürünün "içine işlemiş" bir suçla mücadele etmeye çalışıyor.
police try to crackdown on a crime that is "ingrained" in greek culture.

allah'a şirk koşan, gerçekten büyük bir günah işlemiştir.
and he who ascribes compeers to god is guilty of the gravest sin.