Vous avez cherché: ilerletmenin (Turc - Anglais)

liderler ikili ilişkileri ilerletmenin yollarını da görüştüler.
they also discussed ways to boost bilateral relations.

İki bakan kurumsal ve ekonomik işbirliğini ilerletmenin yollarını görüştü.
the two discussed ways to boost institutional and economic collaboration.

liderler ticari ikili işbirliğini ilerletmenin yolları hakkında da görüştüler.
they also talked about ways to boost commercial bilateral co-operation.

görüşmede başbakanlar ikili ilişkiler ve işbirliğini ilerletmenin yollarını ele aldılar.
they discussed bilateral relations and ways to boost co-operation.

görüşmede liderler, ikili ilişkileri ilerletmenin yolları hakkında fikir alışverişinde bulundular.
they exchanged views on ways to further boost bilateral relations.

annan ve papadopulos, kıbrıs'ı yeniden birleştirme sürecini ilerletmenin yollarını görüştüler
annan, papadopoulos discuss ways to move cyprus reunification process forward

görüşmelerde azerbaycan doğalgazının yunanistan'a nakli ve ikili ilişkileri ilerletmenin yolları ele alınacak.
talks will focus on issues related to transporting azerbaijani gas to greece and ways to further boost bilateral relations.

jessen-petersen, süreci ilerletmenin aciliyet içerdiğini söyleyerek her türlü ertelemeyi sertçe eleştirmişti.
jessen-petersen had sharply criticised any delay, saying it is urgent to move the process forward.

form ilerletme
form feed