Vous avez cherché: kavuşturmaz (Turc - Anglais)

allah kâfirleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz.
allah will protect thee from mankind. lo!

zaten allah zalimleri hidayet etmez, emellerine kavuşturmaz.
allah does not guide the nation, the harmdoers.

allah, din yolundan çıkan fasıklar gürûhunu, emellerine kavuşturmaz.
allah does not direct the disobedient to the right way.

allah elbette o zalimler güruhunu muvaffak etmez, emellerine kavuşturmaz.
for allah guideth not people who do wrong.

allah, zalimler güruhunu cennete giden yola koymaz, emellerine kavuşturmaz.
allah does not guide the harmdoers.

allah yalancılığı, nankörlük ve kâfirliği huy edinenleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz.
allah will judge between them concerning that wherein they differ. lo!

Öyleleri işledikleri hiçbir şeyden sevap ve mükâfat elde edemezler. zira allah inkârcıları emellerine kavuşturmaz.
such people can not benefit from what they have earned.

allah kâfirleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz. [13,40; 2,272]
allah does not guide the nation, the unbelievers.

allah da böylesi fâsıklar güruhunu hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz. {km, matta 18,22}
allah does not guide the evildoers.

allah'a karşı gelmekten sakının ve allah’ın hükmünü dinleyip itaat edin. allah, din yolundan çıkan fasıklar gürûhunu, emellerine kavuşturmaz.
and fear allah and hearken; and allah guideth not a transgressing people.

allah yalancılığı, nankörlük ve kâfirliği huy edinenleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz. [16,36; 21,25; 18,110; 34,40-41]
god does not guide anyone who is bent on lying and is a disbelieving liar.