Vous avez cherché: kurtardığı (Turc - Anglais)

beni kurtardığı için coşacağım.
and my soul shall be joyful in the lord: it shall rejoice in his salvation.

kendilerini düşmandan kurtardığı günü,
they remembered not his hand, nor the day when he delivered them from the enemy.

kurtardığı çocuklardan biri de ben oldum.
one of them happened to be me now.

yalnızca arnavutluk'un yahudileri kurtardığı 2.
"not only in israel, but all over the world, jews admire albania.

benim kıçımı kurtardığı için tanrı'ya şükretmeliyim.
i should really thank god for saving my lucky ass.

forrest’ı affeder ve hayatını kurtardığı için ona teşekkür eder.
he ultimately forgives and thanks forrest for saving his life.

bu tutum şalamayı kirlenmekten kurtardığı gibi parlayıcı gazların birikmesine de engel olur.
this not only prevents the contamination of the blowlamp but also hinder the accumulation of flammable gases.

allah onları karaya çıkararak kurtardığı vakit içlerinden bir kısmı orta yolu tutar.
but when he bringeth them safe to land, some of them compromise.

rab, davutu bütün düşmanlarının ve saulun elinden kurtardığı gün davut rabbe şu ezgiyi okudu.
and david spake unto the lord the words of this song in the day that the lord had delivered him out of the hand of all his enemies, and out of the hand of saul:

"allah bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra ona dönersek allah'a yalan yakıştırmış oluruz.
"we should have invented a lie against allah if we returned to your religion, after allah has rescued us from it.