Vous avez cherché: manevi (Turc - Anglais)

manevi tazminat
non pecuniary damage

ben sana manevi destek vereceğim.
i'll give you moral support.

bu Çin'in gelebileceği en manevi rol.
this is as close as china gets to a kind of spiritual role.

sadece maddi değil manevi teşviklerde.
and incentives: not just material, but also non-material incentives.

ben doğumun manevi bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
i do think that birth is a spiritual experience.

manevi tatminsizlik (yaptığı işin takdir edilmemesi vb)
spiritual dissatisfaction (not appreciating the work he/she performed etc.)

bir annenin veya manevi bir annenin yardımı ile hayatta kalabilir
it needs the help of mother, or a foster mother, to survive.

kraounakis: benim için yunanistan, herşeyin başladığı manevi merkez.
kraounakis: for me greece is the spiritual centre where everything started.

bu sorunun örnekleri tersine seçim ("adverse selection") ve manevi zarardır.
examples of this problem are adverse selection, moral hazard, and information monopoly.

bütün personelin kişiliğine saygı duymak; maddi ve manevi haklarının korunmasını gözetmek.
respecting personality of all personnel; supervising protection of all material and spiritual rights of the personnel.

başkaları ölçülebilir sonuçlara bakarken ben daha manevi değerlerle ilgileniyorum. mesela, neşelendiriyor mu?
where others might look at measurable results, i tend to be interested in more ethereal qualities, like "does it bring joy?"

-kusurlu sayılan eylemin şirket bünyesinde meydana getirdiği zararın maddi ve manevi önem derecesi,
-pecuniary and non-pecuniary severity degree of the damage incurred by the negligent action within the company

sorumluluğun her alanda olması gerektiğini bilen bizler projelerimizi ortaya çıkarırken tüm yasal ve manevi sorumlulukları yerine getirmekteyiz.
we, being aware of that the responsibility should be in all areas, fulfil all legal and moral responsibilities while realizing our projects.

ancak, hala müzik kutsal, manevi durumu tasarrufu özel düzenlenen birçok "lilas" vardır.
however, there are still many "lilas" organized privately, which conserves the music's sacred, spiritual status.

İyi bir lider benim gözümde amaca hizmet eden, takımın maddi manevi doygunluğa ulaşmasına yardımcı olan ve kesinlikle sonuca ulaşabilen liderdir.
in my opinion, a good leader is a leader who serves a purpose, helps his/her team to reach moral and material satisfaction and comes to fruition.

)taraflar karşılıklı olarak başkaca nafaka, maddi ve manevi tazminat talep etmediklerinden bu hususta karar vermeye yer olmadığına,
)as the parties have no pecuniary and non-pecuniary compensation, goods claim from one another, there is no place for adjudication herein,

aÇa’nın genel müdürü profesör jacqueline mcglade‘eylemsizliğin iklim değişikliğine olan maliyeti hem finansal hem de manevi açıdan çok yüksektir..
that means new targets for emissions reductions and most importantly the buy-in of america and major developing nations such as india and china.

İnsanların maddi, manevi veya toplumsal olsun hedeflerine ulaşabildiğinde mutlu olduğunu söyleyen savova, insanlar yaşamlarında ne yaparsa yapsın, bunun iç doğalarıyla uyumlu olması gerektiğini belirtiyor.
people feel happy when they are able to achieve their goals, be they material, spiritual or social, she said, noting that whatever people do with their lives, it should be in harmony with their inner nature.

&hepimiz africa'ya gidemeyiz, veya hastanede çalışamayız, böylece eğer manevi tepkimiz, bu duygumuz, olsaydı ne yapardık?
not all of us can go to africa, or work at hospitals, so what do we do, if we have this moral response, this feeling?

hırvat hükümeti ile katolik kilisesi, zagreb'in 30 km kuzeyinde yer alan marija bistrica'daki mariyen türbesi çatısı altında bir manevi tedavi merkezi kurma olasılığını görüşmeye başladı.
the croatian government and the catholic church began discussions on the possible establishment of a centre for spiritual medicine as part of the marian shrine at marija bistrica, 30 km north of zagreb.