Vous avez cherché: propagandası (Turc - Anglais)

söyledikleri buydu. onların propagandası bu.
this is what they were telling. this is their propaganda.

endüstri propagandası çok çok güçlü yapılıyor.
the propaganda from the industry has been very, very strong.

# yunan propagandası –İstanbul, meydan neşriyat, 1964.
# yunan propagandası –İstanbul, meydan neşriyat, 1964.

bu nasıl çevreci şehir olduklarıyla alakalı vancouver’ın propagandası.
this is vancouver's propaganda about how green a city they are.

bunların haricinde değil, bunlara ek olarak, yeryüzünde demokrasinin gerçekten talep edilmesinin propagandası.
not exclusive to these things, but in addition to them, is propagating a genuine demand for democracy on the ground.

druzhnikov kitabında pavlik'in yaşam öyküsünün sovyet propagandası versiyonu her yönüyle ihtilaflı olarak belirtmiştir.
"in his book, druzhnikov disputes every aspect of the soviet propaganda version of pavlik's life.

türkiye parlamentosunun açık sözlü kürt üyesi aysel tuğluk, geçtiğimiz hafta terör propagandası yapmaktan 18 ay hapse mahkum edildi.
an outspoken kurdish member of turkey's parliament, aysel tugluk, was sentenced to 18 months in prison last week for spreading terrorist propaganda.

savcılar, söz konusu yorumların pkk propagandası teşkil edip etmediğini belirlemek üzere türk'ün konuşmasının bir metnini diyarbakır polisinden istediler.
prosecutors have requested a transcript of turk's speech from diyarbakir police to determine if his comment amounted to pkk propaganda.

bu konferanslarda sırasıyla yahudi düşmanlığı, hoşgörünün oluşturulması ve ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele ve son olarak ırkçı İnternet propagandası ile nefret suçları arasındaki ilişki ele alınacak.
they will focus, respectively, on anti-semitism, building tolerance and combating racism and discrimination, and on the relationship between racist internet propaganda and hate crimes.

bu çizgi film, ayrıca japonların, amerika'nın savaş zamanı propagandası olan iki cepheli savaş çabalarına uygun olarak davranmasının ırkçı bir tarifini yayınlıyor.
the cartoon also features a racist depiction of the japanese, in keeping with america’s wartime propaganda efforts on two fronts.

bulgaristan İçişleri bakanlığı'ndan 20 Şubat salı günü yapılan açıklamada, eski bir müftü ve üç diğer şahsın radikal İslam propagandası yapmak ve dini nefret ve hoşgörüsüzlüğü kışkırtmak suçundan tutuklandığı bildirildi.
a former mufti and three others were arrested for propagating radical islam and inciting religious hatred and intolerance, the bulgarian interior ministry said on tuesday (february 20th).

hatta, yunanistan’da haftalık yayımlanan to proto thema, filmi, “türklerin fetih propagandası” olarak lanse etmişti.
the greek weekly to proto thema described the film as "conquest propaganda by the turks".

bu arada salı günü, ankara yerel basını savcıların türkiye'nin güneydoğusunda kürt yanlısı demokratik toplum partisi'ne bağlı iki belediye başkanı hakkında pkk propagandası yapmaktan soruşturma başlattıklarını bildirdi.
on tuesday meanwhile, local media in ankara reported that prosecutors have begun investigating two mayors from the pro-kurdish democratic society party in southeast turkey for alleged pkk propaganda.

ancak bu yıl, erdoğan ordunun kara kuvvetleri komutanlığı görevine seçtiği orgeneral hasan iğsız'ı, söz konusu subayın internet propagandası yoluyla hükümetin itibarını sarsma aöaçlı bir komployla ilgili soruşturmada ifade vermek üzere çağrılması üzerine onaylamayı reddetti.
however this year, erdogan refused to approve the army's choice for head of land forces, general hasan igsiz, after the officer was summoned to give evidence in an investigation into a plot to discredit the government using internet propaganda.

sırası gelmişken, fikirler ve anlatılar arasındaki fark: fikir, bir kişinin inandığı bir sebeptir; ve anlatı ise bu sebebi satma yoludur, sebebin propagandasıdır, isterseniz.
incidentally, the difference between ideas and narratives: the idea is the cause that one believes in; and the narrative is the way to sell that cause -- the propaganda, if you like, of the cause.