Vous avez cherché: reddetmesini (Turc - Anglais)

kortizonlu damlalar, alıcının bağışıklık sistemini baskılar ve yeni dokuyu reddetmesini önler.
cortisone drops suppress the recipient's immune system and prevent it from rejecting new tissue.

belki hepimiz bunu yapmaya başlarsak, toplumun marketlerde plastik torbayı reddetmesini sağlayabiliriz.
maybe if we all start doing this, we can make it socially unacceptable to say yes to plastic in the checkout line.

maries, başsavcılığın aİhm'nin kararına uymayı reddetmesini protesto etmek amacıyla açlık grevinde bulunuyor.
he has been on a hunger strike to protest the prosecutor general's office refusal to follow the cedo verdict.

dışişleri bakanı dean rusk ile savunma bakanı robert mcnamara johnson'a taylor'ın önerisini reddetmesini önerdi.
secretary of state dean rusk and secretary of defense robert mcnamara advised johnson to reject taylor's proposal.

söz konusu karar türkiye'nin kıbrıs rum kesimi'ne yönelik ticari kısıtlamalara son vermeyi reddetmesini protesto etme amacını taşıyor.
the move was made in protest over turkey's refusal to end restrictions on trade with cyprus.

berişa muhalefetin parlamentoya dönmeyi reddetmesini, "seçimleri kaybetmeyi kabullenemeyen" rama'nın "kişisel bir boykotu" olarak nitelendirdi.
berisha characterised the opposition's refusal to return to parliament a "personal boycott" by rama because "he cannot accept that he lost the elections."

reddetmeyi İptal et
cancel decline