Vous avez cherché: sürdürecek (Turc - Anglais)

makedonya reformları sürdürecek
macedonia to proceed with reforms

ab, sırbistan ile saa müzakerelerini sürdürecek
eu to resume saa talks with serbia

tariceanu pnl üyesi olarak milletvekiliğini sürdürecek.
he will keep his job as a pnl member of the chamber of deputies.

romanya, başkanlık görevini altı ay boyunca sürdürecek.
romania will hold the post for six months.

eufor komutanı: yeni güç sfor'un görevini sürdürecek
eufor commander: new force to continue sfor's mandate

meglena kuneva ise avrupa işleri bakanı görevini sürdürecek.
meglena kuneva is to remain in her post as european affairs minister.

ve gerçekten insanlar yaşamlarını sürdürecek kadarına dahi sahip değiller.
and people simply do not have enough to survive.

babacan, türkiye ile ab arasındaki baş müzakerecilik görevini de sürdürecek.
babacan will also continue his work as chief negotiator between turkey and the eu.

ostreni başbakan yardımcısı musa caferi'den boşalan görevi sürdürecek.
he will succeed deputy prime minister musa xhaferi.

yasaya göre, kabine yeni hükümet parlamento tarafından onaylanana dek görevlerini sürdürecek.
by law, the cabinet will continue performing its duties until a new government is approved by parliament.

nicholl, 2005 yılı sonuna kadar cbbh yönetim kurulundaki görevini danışman sıfatıyla sürdürecek.
nicholl will remain on the cbbh steering board in an advisory capacity until the end of 2005.

ahtisaari planına göre, nato statü meselesi halledildikten sonra da kosova'daki varlığını sürdürecek.
under ahtisaari's plan, nato would continue its presence in kosovo after the status settlement.

kızılay irak bölgesinde insani yardım operasyonları sürdürecek türk silahlı kuvvetleri'yle işbirliği içinde çalışacak.
the red crescent is to work in close co-operation with turkish armed forces that would be authorised to carry out humanitarian activities on iraqi territory.

bajiç'e göre, grozd faaliyetlerini bütün seviyelerde siyasi başlıkları gözleyerek ve platformlarını izleyerek sürdürecek.
according to bajic, grozd will continue its activities by monitoring political topics at all levels and following their platform.

Çiçek, "parlamenter sistemi sürdürecek olursak seçim barajının korunması gerekir," şeklinde konuştu.
"if we keep a parliamentary system, the electoral threshold should be preserved," cicek said.

leakey'e göre yeni güç, nato'ya bağlı mevcut güç sfor'un görevini ve becerilerini sürdürecek.
according to leakey, the new force will retain the mandate and capabilities of the current nato-led force, sfor.

the independent gazetesine konuşan zivkoviç "Örgütlü suçlara karşı mücadele temel amacımız olmayı sürdürecek." dedi.
"our main goal will remain the battle against organised crime," the independent quoted zivkovic as saying in an interview.

alici, işlemlerin tümü bitene kadar bu vekâleti sürdürecektir.
the buyer shall maintain this power of attorney until all transactions are completed.