Vous avez cherché: sen gel , ama (Turc - Anglais)

sen gel burda her sey varki evet
welcome

o geldi, ama uzun kalmadı.
she did come, but didn't stay long.

takeshi geldi ama uzun kalmadı.
takeshi did come, but didn't stay long.

takeshi gelmesine geldi ama uzun kalmadı.
takeshi did come, but didn't stay long.

birkaç ısırık geldi, ama bir balık yakalayamadım.
i got several bites, but could not hook a fish.

benim de aklıma sen geldin burada başka işleyen yok bunu
i thought of you. there is no person who processes it, except for you.

Çünkü sana ayetlerimiz geldi; ama sen onları unuttun.
our revelations came unto thee but thou didst forget them.

bu daha sonra da başıma geldi, ama kadın olmanın gerçekten pek çok açıdan avantajlı olduğunu düşünüyorum.
and so that happened more at various times, but i really think that there was a great advantage in many ways to being a woman.

benim değil başka birisinin başına geldi, ama vaktine değer." demesi gibi.
it didn't happen to me, it happened to somebody else, but it's going to be worth your time."

..burası tütün yaprağı falan gibi geldi, ama şurada bu a’yı kullanmış, burada kullanmış.
.. it sounds like a tobacco leaf or something, but they used this a in here.

onlar: "evet, derler, geldi ama inkârcılar hakkında azap hükmü hak oldu."
and the word of the punishment has been realized against the unbelievers.

1995 yılında çift meclisli parlamentonun alt kanadı haline geldi; ama üst kanat olan temsilciler meclisi 2002 yılında kaldırıldı.
in 1995, it became the lower house of a bicameral parliament, but the upper house (chamber of representatives) was abolished in 2002.

(allah) buyurur ki: İşte böyle. Çünkü sana ayetlerimiz geldi; ama sen onları unuttun.
(god) will say: "because our signs came to you, but you disregarded them.