Vous avez cherché: seni de özledim (Turc - Anglais)

ya seni de seviyorum
i love you my love

seni de ümmetine şahit getiririz.
and we shall bring you (o muhammad saw) as a witness against these.

eşim seni de görmekten memnun olacak.
my wife will be glad to see you, too.

seni de onların üzerine vekil göndermedik.
and we have not sent thee over them as a trustee.

seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz.
and we shall bring you (o muhammad saw) as a witness against these.

seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
(muhammad), we have sent you for no other reason than to be a bearer of glad news and a warner.

Çünkü tanrı asıl dalları esirgemediyse, seni de esirgemeyecektir.
for if god spared not the natural branches, take heed lest he also spare not thee.

seninki de fena değil.
yours is not bad, either.

senin de yeni yılın kutlu olsun
are you girl or boy

bu sene de çocuk felcinin kökünün kazındığını görebiliriz.
we may see the eradication of polio this year.

"yürüyüşünde gösterişten kaçın ve sesini de kıs.
"and be moderate (or show no insolence) in your walking, and lower your voice.

külliyenin bulunduğu kayseri semti de gevher nesibe adı ile anılmaktadır.
the tomb within the medrese is said to belong to gevher nesibe.

biz, peygamberlerden mîsaklarını almıştık. senden de mîsak aldık.
and (remember) when we took from the prophets their covenant, and from you (o muhammad saw), and from nuh (noah), ibrahim (abraham), musa (moses), and 'iesa (jesus), son of maryam (mary).

firavun'un karısı: "benim de senin de gözün aydın olsun!
and pharaoh's wife said, "he will be a joy to the eye for me and you!