Vous avez cherché: senle bol bol zamanimiz olur (Turc - Anglais)

tom bol bol terliyordu.
tom was sweating profusely.

bol bol dinlenmeyi unutma.
make sure you get plenty of rest.

biz o suyu bol bol döktük.
for that we pour forth water in abundance,

bol bol soğan, sarımsak tüketin
consume plenty of onion and garlic

bugünlerde özellikle bol bol tüketin…
drink plenty of water nowadays...

böylece seni bol bol tesbih edelim.
"that we may celebrate thy praise without stint,

size gökten bol bol yağmur indirsin."
"surely, he is the forgiver.

allah size, ele geçireceğiniz bol bol ganimetler vadetmiştir.
allah has promised you abundant spoils which you shall acquire.

allah kullarına rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardı.
if god were to give in abundance to his creatures they would fill the earth with oppression.

"göğü üzerinize bol bol yağmur taşıyıcı olarak gönderir."
'he will send rain to you in abundance;

ayıracak bol zamanımız var.
we have plenty of time to spare.

dans ettiğim, oyunculuk yaptığım zamanlarda olur.
it happens when i dance, when i'm acting.

ve şimdi üçüncü safha,bazan babanın en iyisini bildiği zamanlar olur bilirsiniz
now we move to phase three, when now -- there's times, you know, when daddy knows best.

ve bazı zamanlar olur -- örneğin, oğlumun arkadaşı kapıyı açık bırakır, köpekler bu çizgiyi öte geçemeyeceklerini bilmelidirler.
and there's times, for example, if my son's friends leave the door open, the dogs have to know you don't step across this line.

bilemiyorum. eger biraz zamanim olursa.
i don't know. if i just got some time.