Vous avez cherché: sivri (Turc - Anglais)

sivri fare
shrews

sivri faregiller
shrew

yaygın sivri fare
common shrew

avrasya sivri faresi
eurasian pygmy shrew

sert-sivri bir cisimle
the dowels are adhered to the hole by

(sivri çıkarılmış halde).
(with sharp removed) over the wire.

kedilerin sivri kulakları var.
cats have pointed ears.

(sivri çıkarılmış iken) ya da
sharp removed) through the catheter sheath, or

İmplant sivri kenarlara sahiptir.
implant has sharp edges

(sivri çıkarılmış halde) ya da
sharp removed) through the catheter sheath, or

tom kilidi sivri bir şeyle açtı.
tom picked the lock.

birisi sivri sineklerin ddt ile öldürülmesi idi.
one was killing the mosquitoes with ddt.

gagaları güçlü ve sivri, bacakları gridir.
the bill is strong and pointed and the legs grey.

gaga küçük ve sivri uçludur ve bacaklar kahverengidir.
the bill is small and pointed and the legs brown.

kulakları tüysüzdür, uzun ve sivri bir burunları vardır.
they also have hairless ears and a long, flat nose.

güçlü ve sivri uçlu gagaları, kahverengi bacakları vardır.
the bill is strong and pointed and the legs are brown.

Çomak, dilenci kasesi ve sivri uçlu şapkasıyla bir dilenci.
mendicant with staff, begging bowl and pointed hat. public domain

setimes: konuklarınıza sorduğunuz sıradışı ve sivri sorularla tanınıyorsunuz.
setimes: you are known for asking unusual and provocative questions to your guests.

korkuları gidince iyiliğinize olanı çekemeyip sivri dilleriyle sizi incitirler.
such as these have not come to belief. so god nullifies whatever they have done.

başak biçimindeki sivri mor çiçekleri temmuz ve ağustos aylarında görülmektedir.
the tall spikes of purple flowers appear in july and august.